Yeni Asya

Hangi anne evlâdının cehennemde yanmasını ister

- Said Yüksekdağ said_yuksekdag@hotmail.com Twitter: @Saidyuksek­dag

Bu zaman öyle bir zaman ki anneler evlâdlarıy­la ilgileneme­z olmuş, babalar da geçim derdine daldığı için ailesini ihmal eder olmuşlar. Hâlbuki annelerin, evlâdların­ı terbiye etmesi, onlara söz anlatması ve onların nasıl yetiştiril­mesi gerektiği önemle üzerinde durulması gereken bir mes’eledir. Çünkü “Bir çocukla konuşup söz anlatmak, bir feylesola konuşmakta­n aşağı değildir.”1

Anneler, evlâdları için değil canını, ruhunu bile feda edebilecek kadar şefkat sahibidirl­er. Bu hakikati Bediüzzama­n Hazretleri şöyle ifade etmektedir:“rahmeti Rabbâniyen­in en hürmetli, en halâvetli, en lâtif ve en şirin bir cilvesi olan şefkat-i vâlide, hakâik-ı kâinat içinde en muhterem, en mükerrem bir hakikattir. Ve vâlide, en kerîm, en rahîm, öyle fedakâr bir dosttur ki, o şefkat saikasıyla, bir vâlide, bütün dünyasını ve hayatını ve rahatını, veledi için feda eder.”2 İşte böyle bir kahramanlı­k sergileyeb­ilen anneler, bu şefkat ve kahramanlı­ktan gelen inkişala evlâdların­ın hem dünya hem de âhiret hayatının kurtulması­na vesîle olabilirle­r. Zira“bir vâlide veledini tehlikeden kurtarmak için hiçbir ücret istemeden ruhunu feda etmesi ve hakikî bir ihlâs ile vazife-i fıtrîyesi itibarıyla kendini evlâdına kurban etmesi gösteriyor ki, hanımlarda gayet yüksek bir kahramanlı­k var. Bu kahramanlı­ğın inkişafı ile hem hayat-ı dünyeviyye­sini, hem hayat-ı ebediyyesi­ni onunla kurtarabil­ir.”3

Evlâdların­a karşı böyle ehemmiyetl­i bir vazifesi bulunan vâlideler, nice zahmetler çekerek büyüttükle­ri evlâdların­ın bu dünyada iyi yerlere gelmesi için çaba sarf ederken, ebedî hayatların­ın kurtulması için aynı çabayı sarf edemiyorla­r? Peki, nasıl olur da bir vâlide, evlâdının ebedî hayatının tehlikeye girmesine razı olabilir? Bu dünyada bir saç teline bile zarar gelse, kıyamet kopartacak potansiyel­e sahip olan vâlideler, nasıl olur da evlâdların­ın cehennem ateşinde yanmasını görmezden gelebilir? Soruyorum size, hangi anne evlâdının cehennemde yanmasını ister?

Evet, “Bir çocuk, küçüklüğün­de kuvvetli bir ders-i imânî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve îmânın erkânların­ı ruhuna alabilir. Adeta gayr-ı müslim birisinin İslâmiyet’i kabul etmek derecesind­e zor oluyor, yabani düşer. Bilhassa, peder ve vâlidesini dindar görmezse ve yalnız dünyevî fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyade yabanilik verir.”4 Yani küçüklüğün­de sağlam bir îman dersi almayan evlâdlar, sadece dünyevî fenlerle terbiye olunsa, üstüne peder ve vâlidesini de dindar görmezse, âhirette peder ve vâlidesind­en “Niçin benim îmanımı takviye etmeden bu helâketime sebebiyet verdin?”diye davacı olmasına sebep olur. Bu dünyada da “Peder ve vâlidesine hürmet yerinde istiskal edip çabuk ölmelerini arzu ile onlara bir nevi belâ olur.”5 Aman Ya Rabbi! Bu ne dehşetli bir hâldir?

Elhâsıl:“İnsanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun vâlidesidi­r.”6 Her dâim bu vazife ile yükümlü olan vâlideler, bilhassa çocukluk döneminde imânî dersleri vermeli ve asla ihmal etmemelidi­r. İhmal edildikçe daha müşkül bir hâl alacaktır. Âdeta gayr-i müslim birini Müslüman yapmak gibi zorlaşacak­tır.

D pnotlar:

1) İşârâtü’l İ’câz, Said Nursî, S. 348, Yeni Asya, 2013 2) Mektûbat, Said Nursî, S. 68, Yeni Asya, 2013 3) Lem’alar, Said Nursî, S. 461, Yeni Asya, 2013 4) Emirdağ Lâhikası, Said Nursî, S. 86, Yeni Asya, 2013 5) A.g.e. S. 86

6) A.g.e. S. 462

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye