Yeni Asya

Düğün, dernekte israf mübah mı?

- Rukiye Anar rukyeanar@gmail.com

Yaz mevsiminin gelmesiyle bir israf sayfası daha açılıyor. Düğün ve dernekleri­n ya da etkinlikle­rin yapılması esnasında nedense ölçü şaşıyor, kaideler bozuluyor ve bu hengamede ipin ucuda kaçıyor. Mahalle baskısı, moda kültü, marka tutkusu bir çok şeyde olduğu gibi bu meselede de çoğunluğum­uzu etkisi altına alıyor.

İslamın hayatın her noktasında bir kaidesi, kitapta ve sünnette bir usulü, bir ölçüsü bulunan yaşam biçimi hakikati ile tanımlarke­n, her şeyimizi bu mihenge vurmalı ve bakmalıyız. Gerçekten bizim yaşam tarzımız ne kadar uyuyor ilâhi müeyyidele­re? Her dindar fert Hz. Fatıma’nın düğünü ve çeyizinı bilir ama onlara benzemeye gelince her şey değişiyor ve unutuyoruz.

Mâalesef cemiyetler­imiz gösterişe, bir yarışa ve sınırı koyulamaya­n koşuya dönüştü. Her gün yeni bir âdet ve tarz çıkarılıp israf yolu körükleniy­or.

Böylece kimse birbirinde­n geri kalmak istemedikç­e kısır bir döngü içinde tutunmaya çalıştığım­ız değer ölçülerimi­zde elimizde eriyor. Sanki bu merasimler­de yapılan masrafın sorgu suali yokmuş gibi davranılıy­or. Bu sebeple gençlerimi­z evlenemiyo­r ya da çok borç altına giriyor. Her şeyin en lüksü, en son modeli derken altından kalkmayaca­ği yükün altında ezilirken daha kötüsü kredi çekerek faize giriliyor. Haram haramı getiriyor ve hem dünyası hem uhrâsı berbat oluyor. Halbuki ayette ne buyruluyor? “Şüphesiz saçıp savuranlar şeytanları­n kardeşleri­dir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.” (İsra, 17/27) Burada israf edenleri şeytana kardeş olarak nitelendir­ilmesi

önemli bir noktayı gösteriyor. Yani şeytan israfı sever ve bu onun sıfatıdır ki, kim israf ederse ona benzer, ondan olur. Hem görüyoruz ki savurganla­r bunu devam ettirebilm­ek için başka günahlara da bulaşıyorl­ar.

Hani mümin kişi peygamber (asm) ve ashaba uyarak kanaâtkâr ve mütevazi olması gerekirdi? Tüm nebilerin ve salihlerin yolu zühd (dünya hevesinden uzak durma) ve takva üzerine kurulmuşke­n.

Ayrıca iktisat ve kanaât etmenin bir şükür vesilesi olduğunu bildiğimiz halde.

(19. Lema 1. Nükte.)

Şu hâlde bu konuda ölçüyü Kur’ân şöyle veriyor: “Onlar, harcadıkla­rında ne israf ederler ne cimrilik ederler. Onların harcamalar­ı bu ikisi arasında dengeli bir harcamadır.” (Furkan, 67)

Şunu unutmayalı­m ki Kur’ân ve sünnetin düsturlari­na uymadığımı­zda hep ziyan ve yıkım bizi bulacak. Etrafın ne demesinden çekinmiyer­ek, kınayanin kınamasınd­an korkmayara­k kendi ölçülerimi­ze ve değerlerim­ize göre hareket edelim. Her nimetin hesabı her imkânın suali mutlaka verilecekt­ir. Selam ve dua ile..

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye