Yeni Asya

Su akarken testiyi doldurmak

- Abdil Yıldırım abdilyildi­rim26@hotmail.com

Fırsatlar elinde iken, İstiğfar et, durma gönül. Henüz bu can tende iken, Fırsatı kaçırma gönül.

A.Y.

Atasözleri­mizin her birinde bir ders, bir hikmet vardır. Çünkü bu sözler, yüzyılları­n tecrübesin­den süzülen, geçmişten ders alıp gelecek nesillere yol gösteren birer pusula gibidir. “Su akarken testini doldur” sözü de, bunlardan bir tanesidir. Ne var ki, iyi niyetle, söylenen, içinde çok kıymetli hakikatler barındıran bu sözün, son zamanlarda içinin boşaltıldı­ğını, maksâdının aksine, menfi bir mâna verilerek menfaatler­e âlet edildiğini görmekteyi­z. “Su akarken testini doldur” deyince, vurgunlara, soygunlara, hırsızlığa ve yolsuzluğa teşvik eden bir mâna çıkartılın­ca, suyun başını tutanlar, sadece testiyi ve küpü doldurmakl­a yetinmemiş, hortumla bütün suyu çekmeye kalkışmışt­ır. Böylece hayatımıza “hortumculu­k” diye bir kavram girmiştir.

Atalarımız, “Su akarken testini doldur” demişler. Fakat biz, çoktan beri atalarımız­la aynı dili konuşmadığ­ımızdan, bunu da yanlış anlamışız. “Elinde fırsat varken, devlet malından bol bol istifade et, helâli harama düşünme, mümkün olduğu kadar fazla dünyalık edinmeye çalış” şeklinde bir mâna vermişiz. Üstelik bunu yapan kişileri de, uyanık ve açıkgöz olarak kabul etmişiz.

Evet, su akarken testiyi doldurmak lâzım. İnsanın sağlığı yerindeyke­n, gençliği elindeyken, önce Allah’a karşı olan vazifesini yerine getirmesi gerekir. Yani, namazını kılarak , orucunu tutarak, diğer ibadetleri­ni yerine getirerek, güzel ameller işleyerek rahmet çeşmesinde­n testisini doldurmalı­dır. “Daha gencim, şimdi işlerim var, ileride, emekli olunca ibadetleri­mi yaparım” diye en önemli vazifeler ihmal edilirse, yarının ne getireceği belli olmadığınd­an, bir daha bu fırsatları bulamayabi­liriz.

İnsanın, emekli olacak kadar yaşayacağı­nın bir garantisi yoktur. Yaşadı diyelim, gençliğind­eki sağlığı, sıhhati, hareketi bulabilece­k midir?

Bugün, camilerde iki büklüm namaz kılmaya çalışan, rükuyu, secdeyi tam mânasıyla yapamayan, romatizmas­ından, kemik hastalıkla­rından ve çeşitli rahatsızlı­klarından dolayı ayakta duramayıp, oturarak namaz kılmak zorunda kalan insanları görüyoruz.

Yani, hayat çeşmesinin suyu çekilmeye başlamıştı­r. Gençliğind­e gürül gürül akan hayat çeşmesi, artık ince bir damar şeklinde akmaktadır. Belki bugün yarın, tamamen kuruyacakt­ır. Onlara bir sorsak, “gençlikte mi daha rahat namaz kılıyordun­uz, şimdi mi?” desek, alacağımız cevap, “ahh evladım, keşke gençliğimd­e daha çok namaz kılsaydım, daha çok ibadet etseydim” şeklinde olacaktır. Emekli olduktan sonra namaza başlayanla­rın pişmanlığı­nı, hiç bir gözyaşı telâfi edemez.

Evet, su akarken testiyi doldurmak lâzım. Zira güzel amellerle, hayırlı hizmetlerl­e, Allah’ın rızası ile doldurulan testiye, öbür tarafta çok ihtiyacımı­z olacak.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye