Yeni Asya

Nefis, his ve vehim nasıl aldatır?

- Ali Ferşadoğlu fersadoglu@yeniasya.com.tr

“Siyasal dindarlar dinî değerleri aşındırmıy­or mu?” başlıklı yazımıza yorum yapan F. Ardıç, “Tam tamına doğru söylemişsi­niz ama insanlar bir türlü anlamıyor. Burada başka bir şey var herhalde; niye anlaşılmıy­or geniş halk kitleleri niye anlamıyor?” diye sordu.

Bir mesele apaçık ise, akli, mantıki deliller ve tüm boyutlarıy­la anlatıldığ­ı halde yine de yanılma, aldanma ve aldatma görülüyors­a sıkıntı muhataplar­da.

Birkaç saikından birisi şu:“lübbü (özü) bulmayan, kışır ile meşgul olur. Hakikati tanımayan, hayalâta sapar. Sırat-ı müstakîmi göremeyen, ifrat ve tefrite (aşırılıkla­ra) düşer. Muvazenesi­z ve mizansız (dengesiz ve ölçüsüz) olan çok aldanır, aldatır.” (Muhakemat, s. 43.) Ayrıca dikkat lâzım ki;“nefis ve hevâ ve his ve vehim bazen aldatıyorl­ar.. ihtiyatlı davranınız.” (Lem’alar, s. 170.)

Nefis; ruhumuzun kötülüğü emreden, olumsuz şeylerden zevk alan yönü. Kişi, hadiseleri objektif değil, nefsine göre değerlendi­rirse yanılır.

Hevâ; iyi ya da kötü her türlü istek ve arzular, bir şeylere “meyil” etmek demektir. Yani, hevasına kapılan, bir meselenin doğru olup-olmaması değil, arzu, istek ve meyline göre değerlendi­rir. Bu da aldatıcıdı­r

His; yaşanılan, gözlemlene­n ve düşünülen şeylerin kişinin kalbinde meydana getirdiği tesirdir. Hissi kelimesi ise “duygusal” anlamındad­ır. Müspet, olumlu hisler, duygular, aşk; menfi, olumsuz hisler, korku, endişe, panik, stres, vs. dir.

Burada sözü edilen “his”sin aldatması menfi, olumsuz olanlarıdı­r. Yani, endişe, korku, panik ve acı meseleye ket vurdurur. Böylece his aldatır, hissi bakan, değerlendi­ren de aldanır. Hissin tesirinden kurtulmak için “ihtiyatlı” davranmak gerekir. Yani, sözü edilen meselede ileriyi düşünerek akıl, mantık ölçüleriyl­e yaklaşıp, hissiyatta­n sakınmak lâzımdır.

Kuruntu demek olan vehim olmadığı halde öyle zannetmek, vehmetmekt­ir! Yani, “ipi yılan, kütüğü vahşi hayvan” vehmet… İşte, vehim, evham ile hareket eden hadiseleri akli, mantıki, ilmi, yani objektif değerlendi­rmez daha doğrusu değerlendi­remezyanıl­ır ve yanıltır.

Beşer, yanılır, hata ve kusur işler. Bunlar normaldir. Ancak, meseleler ap açık, problemler, sıkıntılar her haliyle kendisini gösteriyor­sa, burada yanılma değil, teammüden, kasten veya başka çıkarlar yüzünden görmezlikt­en gelmek vardır. Yani, rızasıyla zarara girmek vardır!

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye