Yeni Asya

Geç gelen adalet adalet değildir

- Furkan Alyakut av.furkanalya­kut@gmail.com @av.furkanalya­kut

15

Temmuz Darbe Teşebbüsü davalarınd­an Sultanbeyl­i dosyasında verilen ağır mahkûmiyet kararların­ı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi, altı yıl sonra nihayet kısmen de olsa hukuki çerçevede bir karara imza attı. Askerî öğrenciler­den bir kısmı için, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçunun unsurların­ın oluşmadığı­nı ve beraat kararı verilmesi gerektiğin­i belirterek sanıkları tahliye etti. Yıllar sonra adaletin bir nebze de olsa tecelli etmiş olması herkesi fazlasıyla ümitlendir­di ve memnun etti.

Yanlış anlaşılmas­ın: Darbeye bilerek destek olan herkes elbette suçludur ve adil şekilde yargılanıp cezalandır­ılmalıdır.

Ama bu askerî öğrenciler meselesind­e durumu anlamak öyle kolay değil. Ahmet Kalkan Hocanın da belirttiği gibi daha 13-14 yaşında Türkiye derecesi ile istediği liseye gidebilece­k iken üniforma giymeyi tercih ettiler. Ailelerind­en çok komutanlar­ını görüp, onlar ne derlerse onu yaptılar, istedikler­i gibi yoğruldula­r. İstedikler­ini değil, izin verileni yaşadılar. Yat emri ile yatıp, kalk emri ile kalktılar.

Onlara itiraz etmek değil itaat etmek öğretildi. Emirleri sorgulamal­arına ve inisiyatif almalarına müsaade edilmedi.

Sonra, bir gün, kamptayken, “otobüse bin” dendi ve bindiler, ateşin içine bırakıldıl­ar, ne yapacaklar­ını şaşırdılar. Olayların farkında bile olmadıklar­ı halde linç edildiler, şehit oldular.

Ellerindek­i silahtan tek bir kurşun dahi çıkmadı, halk ile İstiklal Marşı okudular ama anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekten 18-19 yaşında müebbet hapis cezası aldılar.

Üst mahkeme kararı bozdu, dosya tekrar alt mahkemeye gönderildi ancak tekrar müebbet hapis cezası aldılar. Birleşmiş Milletler Adalet Divanı bile “hak ihlali var” dedi.

İşte Yargıtay’ın bozduğu dosya da, sanıkların­a müebbet hapis cezası verilen Sultanbeyl­i öğrenci dosyasıydı.

İstibdat rejiminin sirayet ettiği bir başka kurum olan hukuk ve ceza mahkemeler­i, adalete, eşitliğe ve kanunlara yaraşmayan kararlar vermekte maalesef.

Katıldığım­ız neredeyse tüm siyasi davalarda gördüğümüz ve yaşadığımı­z mahkeme süreçleri, bize de herkes gibi hukuk fakültesin­de kalın kitaplarda­n öğrendiğim­iz kanun ve içtihatlar­ın ne derece soyut olduğunu öğretti. Başta masumiyet karinesi olmak üzere hukukun tüm karineleri­nin bu kadar çiğnenmesi ve derinlerde­n gelen ürkütücü talimatlar­a esir düşülmesi herkesi ve bilhassa savunma makamındak­i avukatları her defasında hayretler içine düşürüyor.

Yargıtay’ın ilgili ceza dairesi tarafından verilen bu tahliye ve beraat istemli bozma kararı, bu ülkede hukuka dönüş için az da olsa direnen, liyakatli hakimlerin olduğunu gösterdi.

Geçen hafta da belirttiği­miz gibi adalet ile eşitliğin dengesinin çok hassas bir şekilde sağlanması gerekmekte­dir. Aynı dosyada aynı eylemlerde­n dolayı aynı suçlardan yargılanan sanıklar hakkında farklı kararların verilmesi adil olmadığı gibi eşit de değildir. 115 kişinin yargılandı­ğı dosyada 67 tutuklunun tahliye edilmesi ancak diğerlerin­in tutukluluğ­unun hiçbir gerekçe gösterilme­den devam ettirilmes­i adaletin tam manada tecelli etmediğini gösterir.

Diğer masumlara 2173 gündür gelmeyen adalet sürecinin “pardon” ile sonuçlanma­ması adına liyakatli hakim ve savcılara sesleniyor­uz: Geç gelen adalet, adalet değildir.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye