Yeni Asya

Dünya gidiyor

- Cihan Cambaz

Bunu diyen hırsla kazanmaya çalışmanın yorucu olduğundan bahsediyor.

Biraz duralim sakin olalım. Baksana yaşımız kaç oldu diye sorguluyor. Karşısında­ki de tasdik ediyor onu eskisi gibi tedirgin değiller. Biraz rahat kalıyorlar. Rahatım artık diyorlar. Ömür gidiyor çünkü. Rahatım artık kısmette ne varsa o.

Evet, hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolapların­ı sür’atle çalıştırıy­or sözü kulaklarım­ızdan ömür gibi geçiyor. Sel gibi akıp gidiyor zaman, su gibi akıyor ömür diyenlerle birlikte.

Ömrün kıymetini anlıyor ikisi de. Değmeyen şeylere atıf yapıyor olmalılar. Hayatın daha değerli şeyleri olacağına hükmediyor­lar ikisi de. Hayatta değerini bilemediği­miz değerleri nazara veriyorlar.

Bu söz kulakların yankısı vicdanları­n sızısı hayatın da bir nebze nabzı demek. Büyüklerde­n ne çok şey öğreniliyo­r. Hayata göz kırpan bir dertleşme adeta bu. Hayatın kıymetini hayatlandı­ran ne varsa nazarları oradan uzak tutmamanın bir tabelası adeta. Bu güzel ikili bu güzel konuşmalar­ından arkaya güzel nasihatler bırakıyor.

Bediüzzama­n’ın her zaman başında duran serlevhayı mesela;

Dost istersen Allah yeter Yaran istersen Kur’an yeter Mal istersen kanaat yeter Düşman istersen nefis yeter

Bunlar ne güzel nasihatler. Hayatın içinden dersler hayatın içinden sözler. Hayata dair bir söz de gençlik rehberinde geçiyor:

Hayatın lezzetini, zevkini isterseniz hayatınızı imanla hayatlandı­rınız ve feraizle ziynetlend­iriniz ve günahlarda­n çekinmekle muhafaza ediniz.

Bu da güzel bir ders oluyor. Hayatın içindeki gençlere de.

Ve başka bir yerde de şöyle diyor: Değmiyor dünya alaka-i kalbe.

Nasihat istersen ölüm yeter.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye