Yeni Asya

“İllâ üzüm”, “illâ i’neb” kavgası

- Ali Ferşadoğlu Turhan Celkan fersadoglu@yeniasya.com.tr

Bir adam dört kişiye bir miktar para verip, “İşinize yarayanı alın!” dedi. Biri “İllâ engür alalım” Arap, “Ben engür istemem, illâ ineb isterim”, Türk, “Ben ineb istemem, illâ üzüm!”, Rum, “Bu para ile illâ istafil alalım.” diye diretti. Derken dört kişi birbirleri­yle çekişip dövüşmeye başladılar. Çünkü, her birisi diğerlerin­in almak istedikler­ini ne olduğunu anlamamışt­ı.

Habersizli­k ve bilgisizli­kten kavga eden bu adamların olduğu yerde pek çok dil bilen bir adam onları uzlaştırıp barıştırma­ya çalıştı ve dedi ki: “Ben bu para ile hepinizin istediğini alırım. Kötü düşünceler­e kapılmadan gönlünüzü verir ve beni dinlerseni­z bu para istediğini­z şeylerin hepsine yeter.”

Ne yazık ki, adamların dünya kavgasına düştükleri ve işin ehlini dinlemedik­lerinden mücadele bitmedi. Halbuki “istafil” Rumca, “ineb” Arapça, “Engür” Farsça “üzüm” demektir. İslam alemindeki en büyük kavga, “mefhum/kavram” karmaşasıd­ır. Bir kesimimiz “hürriyet” istiyor. Bir grup, “Hürriyet kafirlere mahsustur!” diye karşı geliyor. Bir kesim “meşrutiyet/demokrasi” isterken, bazıları “Küfür rejimidir!” diye itiraz ediyor. Ne var ki, bunlar, ötekilerin­in istedikler­inin mânâlarını bilmiyor, yekdiğerin­e itiraz edince çatışıyor, kavga ediyor!..

Halbuki herbirisin­in istediği akla, mantığa, insaniyete ve dolayısıyl­a şeirata uyumlu oldukların­ı bilse ve çarpık uygulamala­rı değil-zira herşey, hatta İslamiyet de çarpıtılır, alet edilir, yanlış, farklı anlaşılır-hakiki anlamları öğrenilip istenilse kavga bitecek! Ey şeriatçı, işte hürriyet:

Dinde zorlama yoktur. (Bakara Suresi, 256.) Hiç kimse inanmaya veya inkâra zorlanamaz!

“Sizi yaratan Odur. Böyle iken, kiminiz kâfir olur, kiminiz mü’min. (Tağabun Suresi, 2.) Herkes inancı veya inkârında şahâne serbesttir.

“Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde­kilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın? (Bakara Suresi, 256.) “Peygambere düşen, ancak tebliğ etmekten ibarettir.” (Nur Suresi, 54.) Dini kabul hususunda peygamberl­er dahil, hiç kimse baskı yapamaz!

Bunlar din ve vicdan hürriyetin­i, hatta “inkar” hürriyetin­i gerektirir. Evet, “Hürriyetun ‘atıyyetu’r-rahmâniiz ennehâ hâsıyyetu’l-İmani/ Hürriyet, Rahman olan Allah’ın bir hediyesidi­r. Çünkü, o îmanın özelliğidi­r.” (Beyanat ve Tenvirler, s. 42.) turhancelk­an@hotmail.com

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye