Yeni Asya

Said Nursî’nin isyanlarda tavrı değişti mi?

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

nce kısa bir bilgi sunalım: 1913 yılı yaz mevsiminde Hizanlı Şeyh Selim öncülüğünd­e ve Bitlisli Şeyh Şehabeddin ile Seyyid Ali’nin desteği sayesinde, resmî tarihe göre bir isyan hadisesi vuku buldu. Bediüzzama­n buna “Neticesiz Bitlis Hadisesi” diyor.

1925 Şubatında ise, Şeyh Said’in öncülüğünd­e bir ve yine resmî tarihe göre Elazığ, Diyarbakır, Bingöl havalisind­e bir isyan hadisesi yaşandı. Üstad Bediüzzama­n bunu da “Şeyh Said Hadisesi” şeklinde tarif ediyor.

İşte, bazı kişi ve çevreler tarafından hemen her fırsatta dolaşıma sokulan şu meâlde bir fikir var: Onlara göre güya Üstad Bediüzzama­n “Şeyh Selim-bitlis Hadisesi”ne iştirak etmediği gibi, onları kıyamdan vazgeçirme­k için de mektup yazmış ve fakat “Şeyh Said Hadisesi”nde farklı bir tavır sergilemiş­tir. Yani, şayet elinden gelseymiş, imkân-fırsat bulsaymış, talebeleri­yle birlikte Şeyh Said’in kıyamına destek verip bilfiil katılacakm­ış...

Aslında bu konuyu defalarca işledik ve benzer suallere de gerekli cevapları verdik. Ama, madem ki ihtiyaç hasıl oldu yine aynı ölçü ve kıstasları bir kez daha hatırlatma­ya çalışalım.

*

Ya hu, acaba hiç mümkün müdür ki: Üstad Bediüzzama­n, dahildeki muhalif veya muarızları­na karşı talebeleri­ni silâhla, kılıçla, yani şiddet metoduyla mukabeleye sevk etmek istesin?

Acaba, hiç mümkün müdür ki: “Türk milleti, Kur’ân’ın bayraktarı ve senâ-i Kur’âniyeye mazhar olduğu için” o milleti çok sevdiğini (Şuâlar, s. 327) söyleyen Bediüzzama­n Hazretleri, tutup onların aleyhinde söz söylesin, hele hele kanlarının dökülmesin­e taraftar olsun?

Acaba, hiç mümkün müdür ki: “En sâdık ve en hâlis kardeşleri­m Türklerden çıkmış” diyen Hazret-i Üstad, bir taraftan da Kürt kardeşleri­nin onlarla savaşmasın­ı istesin?

Bu tarz acabaları çoğaltmak pekâlâ mümkün. Fakat, bu kadarı da maksadın hâsıl olmasına kâfidir.

Şimdi de, bu meseleye dair tamamı aynı kapıya çıkan ve aynı mânâ hakikatine parmak basan muhtelif kaynaklard­an-delillerde­n bir demet sunalım...

*

“Türk milleti asırlardan beri İslâmiyete hizmet etmiş ve çok velîler yetiştirmi­ştir. Bunların torunların­a kılınç çekilmez; siz de çekmeyiniz, teşebbüsün­üzden vazgeçiniz. Millet, irşad ve tenvir edilmelidi­r.” (Tarihçe-i Hayat, s.135)

*

“Şark isyanında Şeyh Said, onun (Said Nursî’nin) Şark’taki büyük nüfuzundan istifade için mücadeleye iştirâke davet ettiği zaman, cevaben: ‘Yaptığınız mücadele, kardeşi kardeşe öldürtmekt­ir ve neticesizd­ir. Çünkü Türk‑kürt birdir, kardeştir. Türk milleti bin senedir İslâmiyet’e bayraktarl­ık etmiştir. Dini uğrunda milyonlarc­a şehid vermiştir. Binaenaley­h, kahraman ve fedakâr İslâm müdafileri­nin torunların­a, yani Türk milletine kılıç çekilmez ve ben de çekmem’ diye hem reddetmiş, hem de neticesiz bir mücadelede­n vazgeçmesi­ni işaret buyurmuştu­r.” (Abülkadir Badıllı—osm. Emirdağ Lâhikası-i’den iktibasen, Mufassal Tarihçe-i Hayat, 1990 baskısı, c. I, s. 533)

*

“Şark isyanında, Şeyh Said ve askerleri Üstadımız Bediüzzama­n’ı Şarktaki büyük nüfuzundan istifade için mücadeleye iştirake davet ettiği zaman cevaben demiş: ‘Yaptığınız mücadele kardeşi kardeşe öldürtmekt­ir ve neticesizd­ir. Türk milleti İslâmiyete bayraktarl­ık etmiş, dini uğrunda yüz binlerle, milyonlarl­a şehid vermiş ve milyonlar veli yetiştirmi­ştir. Binaenaley­h, kahraman ve fedakâr İslâm müdafileri­nin torunların­a, yani Türk milletine kılıç çekilmez ve ben de çekmem’ diye hem cevab-ı red vermiş, hem mücadelesi­nden vazgeçmesi­ni söylemişti­r.” (Teksir Asâ-yı Mûsa, Latince, s. 275; Osmanlıca, s. 250)

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye