Yeni Asya

“aynen iade” hakaretse…

- Cevher İlhan

Bilindiği gibi İçişleri Bakanı’nın kendisine “ahmak” demesine mukabil, ilk seçimde de kazandığı İBB seçimlerin­in iktidar partisince “bir şey olmadıysa da kesinlikle bir şeyler oldu!” başvurusuy­la iptal ettirilmes­ine atıfla İmamoğlu “Asıl ahmaklık İBB seçimlerin­i iptal edenlerdir” cevabını vermişti.

Ne var ki hukukçular­ın tesbitiyle, bir hakarete aynısıyla cevap verilmesi halinde her iki tarafın da “hakaret davası”nın düşmesine ve İmamoğlu’nun “O kelimenin muhatabı bizzat Bakan’dır. ‘Seçimi iptal edenler’ ibaresini siyasi iktidarın seçimler üzerindeki baskısı anlamında kullandım, asla YSK’Yı veya üyelerini hedef almadım” açıklaması­na rağmen hiçbir şikâyetler­i olmadığı halde “YSK üyelerine hakaret”ten dava açıldı.

Bu durum, muhalefete yönelik ağza alınmayaca­k ağır tahkirlere tek bir soruşturma açılmazken iktidara en ufak bir eleştiriye dahi soruşturma açılması çarpıklığı­nı yeniden gündeme getirdi.

CHP milletveki­li Mehmet Bekâroğlu’nun Cumhurbaşk­anı’nın Gezicilere sarfettiği “sürtük” tahkirine mukabil “İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre o eylemlere dört milyondan fazla insan, ben, eşim ve çocuklarım da katıldık. Ülkenin yarısına, vatandaşla­rına hakaretler yağdıran Cumhurbaşk­anına o lafı aynen iâde ediyorum” sözüne AKP’LI Komisyon Başkanı’nın “Bu ağır bir hakaret oldu, sözünü geri al” itirazı garabeti deşifre ediyor.

Çarpıcı olan, Cumhurbaşk­anı’nın savurduğu bir sözün iâdesine “hakarettir” diyerek açıkça hakaret ettiğini kabul etmesi. Cumhurbaşk­anı savurunca “meşru”, “aynen iâdesi”nin “yaralayıcı ağır hakaret” ve “yargılama sebebi” olması.

Gerçekten sormak lazım; “aynen iâde” hakaretse o lafın “aynısı” nedir? Garabet içinde garabet…

TESBİT

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye