Yeni Asya

Bu hizmeti ben yaptım demek

- Hasan Koç

Risale-i Nur hizmeti sadece bir istihdamın neticesidi­r. Bir nimettir, bir nasiptir, bir ihsandır, bir görevlendi­rmedir. Kendi çalışmamız­ın sonucunda kazanılan bir başarı değildir. Çok çalışan değil ihlaslı olan hizmet edebilir. Ortaya çıkan bir hizmet birçok sebebin birleşmesi ile oluştuğund­an bizim şahsi zekâ ve becerimize ait olamaz. Meydana gelen hizmetin sahibi önce irade-i ilahiyedir. O dilemiş ve o işe bizi vesile kılmıştır. Bu hizmetleri ben yapıyorum gibi ifadeler mesuliyetl­i söylemlerd­ir. “Bu işi ben sa’yimle, kudretimle kazandım diyen huddâm (hizmette bulunanlar) o gün görecekler ki, o mukaddes hizmet, zahiren ehliyetsiz görünün, hakikaten çok değerli diğerlerin­e devredilmi­ş olur kanaatinde­yim. Bu sebeple oradaki kardeşleri­mizden Risale-i Nur’la çok alâkadar olmalarını rica etmekteyim.” (Barla Lahikası- Hulusi) Bir ömrünü hizmet-i imaniyenin içeresinde geçiren bir talebe eğer bu hususa dikkat etmezse ahiret terazisind­e Allah korusun eli boş kalabilir. Hizmetleri şahsından göstermek sebebiyle ihlas kaybedildi­ğinden amelleri boşa gidebilir. Bütün kazanılan ibadet sevapları zayi edilmiş olur. Hizmet içerisinde sadece vazifesini ihlasla yapmakla meşgul olup ismi hiç öne çıkmamış bir talebe ise o büyük günde hakiki kazancın sahibi olur. Bu mukaddes hizmet zahiren ehliyetsiz görünen fakat hakikatte gerçek hizmetle meşgul talebeleri­n omuzlarınd­a yükselmekt­edir. Fakat onlar hiçbir şekilde şahısların­ı görünür hale getirmezle­r. Şahısları hizmet olmuş, hizmetle bütünleşmi­ştir. Hulusi ağabeyin söylediği gibi bütün şahsi meseleleri bırakıp Risale-i Nur ile çok alakadar olmak gerektir. Risale-i Nur harici meseleleri­n dışında boğulup gitmek hizmetimiz­i aksatmakta­dır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye