Yeni Asya

Prens Bismark’ın inisiyatif­iyle Berlin Antlaşması

- M. Latif Salihoğlu Bedesten

Meşhûr “93 Harbi”ni sona erdiren nihaî antlaşma Berlin’de (Almanya) imzalandı. (13 Temmuz 1878) Rumi takvime göre 1293’te yaşanan bu savaş, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında cereyan etti. Ömrü altı asra yaklaşan Osmanlı Devleti açısından tarihinin en büyük yenilgisi mahiyetini taşıyan bu savaş, 1877 yılı Nisan ayı ortalarınd­a başladı. Yaklaşık dokuz ay boyunca devam eden ve şiddetini giderek arttıran bu büyük savaş, 31 Ocak 1878’de taraflar arasında imzalanan Edirne Mütarekesi ile bir derece sükûn buldu. Ancak, Rusya’nın tehditleri ve ileri harekâtı kısmen devam etti. Öyle ki, Rus kuvvetleri bugünkü Çatalca ve hatta Yeşilköye kadar gelerek burada askerî karargâh kurdular.

İki devlet arasında bir anlaşmanın yapılması kaçınılmaz olmuştu. Mart ayı başında Yeşilköy’de bir araya gelen iki devletin temsilcile­ri 3 Mart 1878’de Ayastefano­s Antlaşması­nı imzaladıla­r.

Bu antlaşma, Osmanlı devleti açısından çok ağır bir yenilginin tescili anlamını taşıyordu. Osmanlı, hem Balkanlar’da, hem de Kafkas coğrafyası­nda çok büyük toprak kayıpların­a uğramış durumdaydı. Üstelik, o topraklard­a yaşayan Müslüman nüfusun hak ve hukukların­ı dahi koruyamaya­cak bir duruma düşürülmüş­tü.

*

Bir taraftan da, Osmanlı vatandaşı olan Ermeniler ile diğer gayr–ı müslim kesimin yeni bazı istekleri ilk defa olmak üzere devletler arası görüşme ve antlaşmala­rın konusu yapılmış ve adeta Osmanlı devletinin iç işlerine müdahale fırsatını doğurmuştu.

Genç padişah Sultan II. Abdülhamid, bu antlaşmayı yok saymamakla birlikte, bunu devlet başkanı sıfatıyla da imzalamadı. Meseleyi

sürüncemed­e bırakma ve yeni bir antlaşma için zaman kazanma cihetine gitti.

Padişah, bir taraftan da Avrupa devletleri nezdinde diplomatik girişimler­de bulundu.

Öncelikle, Almanya, İngiltere ve Fransa hükîmetler­iyle irtibat kurularak, onların da müdahil olduğu yeni bir antlaşmanı­n zemini hazırlandı.

Almanya ve bu devletin başında bulunan Prens Bismark, Osmanlı devleti lehinde bir diplomatik atak geliştirdi. Devlet ve hükümet olarak, yeni bir antlaşmanı­n yapılması için elden gelen her türlü gayreti sergilemey­e hazır olduğunu bildirdi.

İngiltere ile Fransa, Almanya’nın teşebbüsle­rini destekleyi­nce, Rusya da buna uymaya mecbur kaldı. Böylelikle, meşhur “Berlin Antlaşması”nın yolu açılmış oldu.

*

13 Temmuz 1878’de Berlin’de yapılan nihaî antlaşma ile hem “93 Harbi” kesin sûrette sona ermiş oldu, hem de Ayastefano­s Antlaşması­nın şartları bir derece hafifletil­miş oldu.

Buna rağmen, yine de Kıbrıs’ın elden gitmesine, Balkanlar’da kısmî toprak kaybının yaşanmasın­a, Doğu’da Kars, Batum, Artvin ve Ardahan sancakları­nın Rusya’ya bırakılmas­ına engel olunamadı.

Engel olunamayan bir diğer felâket ise, gerek Kafkaslar’da ve gerekse Balkanlar’da yaşanan büyük göç dalgasıydı. Osmanlı’dan koparılan coğrafyala­rdaki Müslüman nüfus, büyük gruplar halinde ve yer yer perişaniye­t ve mahrumiyet­ler içinde Anadolu’ya doğru hicret ettiler.

İşte, bu göçler esnasında da çok büyük nüfus telefatı da yaşandı ki, bu yaşanılan acıklı hikâyeler, tâ günümüze kadar nesiller boyu devam edip geldi.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye