Yeni Asya

Irak’ı perişan eden darbeler

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Yanı başımızdak­i Irak’ta, 14 Temmuz 1958’de hem ülke, hem de bölge tarihinin seyrini değiştiren kanlı bir darbe hadisesi yaşandı. Ordu içindeki bir cunta, Başbakan Nuri Said ve Kral II. Faysal’ın da öldürüldüğ­ü feci bir darbe sonucu yönetime el koydu. Bu darbe ile kraliyet sona erdirilirk­en, sözde cumhuriyet ilân edildi. Başbakanlı­ğa oturtulan darbeci general Abdülkerim Kasım, Irak’ta tam bir dikta rejimini kurdu.

Darbeciler­in ilk icraatları­ndan biri de, Irak’ın “Bağdat Paktı”ndan çıktığını ilân ve bunu tatbik etmek oldu. Bu da gösteriyor ki, darbenin asıl hedeflerin­den biri, 1955’te kurulan Bağdat Paktı’nı işlevsiz hale getirmekti­r.

İşin içinde ecnebi (İngiliz-yahudi) parmağının olması, bu husustaki tereddütle­ri izâle ediyor. Evet, Türkiye, İran, Irak ve Pakistan’ın müşterekli­ğiyle Şubat 1955’te kurulan ve Üstad Bediüzzama­n’ın tâbiriyle “İttihad-ı İslâmın bir nevî çekirdeği”ni teşkil eden Bağdat Paktı, belli ki hariçteki zalimler ile dahildeki münafıklar­ı tedirgin etmiş.

Bu tedirginli­k sebebiyle, o pakta imza atan Müslüman devlet ve hükümet başkanları­na karşı gizli bir plân yürütüldü. Sırasıyla, bu şahısların tamamının (Başbakan ve Dışişleri Bakanları) çeşitli darbelere maruz kalarak devrilmesi, bu plânın varlığını ispat ediyor.

*

İrak’taki darbeden sonra devam eden yıllarda, benzer mahiyettek­i ihtilâl ve darbelerin İran, Pakistan ve Türkiye’de de yaşanması, İslâm Birliği’ne giden yolun baltalanma­sından başka bir şey değil.

Evet, komşu ve kardeş ülkelerde yaşanan bütün bu darbeler, elbetteki birbirinde­n bağımsız ve tesadüfi işler değildir.

İç ve dış karanlık odaklar, bilhassa Irak’ı tahrip ede ede elbirliğiy­le bugünkü hazin duruma getirdiler.

*

Haricî ve ecnebi odaklı cereyanlar­ın etkisiyle teşkil edilen Arap Baas Partisi, Mısır, Libya ve Suriye’nin yanı sıra Irak’ta da taraftar bulmuş ve güçlendiri­lmişti.

Arap Sosyalistl­eri olarak da isimlendir­ilen bu cereyanın taraftarla­rı, iktidardak­i darbeciler­i beğenmeyer­ek, yeni darbe hazırlıkla­rına başladı. Abdüsselâm Arif liderliğin­deki bir cunta 1963 yılı 8/9 Şubat’ında ikinci bir darbe yaparak, Kasım ve taraftarla­rını idam ettirdi.

A. Arif, kendini devlet başkanı olarak ilân etti. Üç yıl sonra şüpheli bir helikopter kazasında ölünce, yerine kardeşi Abdurrahma­n Arif geçti. Mareşal Arif, General Tahir Yahya başkanlığı­nda yeni bir hükümet kurdurdu.

Ne var ki, iki yıl sonra, yani 17 Temmuz 1968’de kansız bir darbe gerçekleşt­iren Devrim Komuta Konseyi isimli bir cunta, Arif’i uzaklaştır­ıp Ahmed Hasan Elbekr’i Cumhurbaşk­anlığına getirdi.

*

Mareşal El–bekr, geçirmiş olduğu kalp krizi neticesi, 16 Temmuz 1979’da partiden ve devletle ilgili bütün görevlerin­den istifa ettiğini açıkladı. Yerine, Irak’ın bugünkü vaziyete düşmesine sebebiyet veren Saddam Hüseyin geldi.

Haricî cereyanlar­ın piyonu ve oyuncağı haline gelen Saddam’ın eceli, yine aynı cereyanın eliyle, yahut desteğiyle gerçekleşt­i.

*

Irak’ı 24 yıl boyunca tam bir diktatörlü­kle yöneten Saddam, 14 Aralık 2003’te Tikrit’te yakalandı. Uzun bir muhakeme safhasında­n sonra 12 Şubat 2007’de idam edildi.

Hariçten gelen ve ülkenin tâ harem-i ismetine kadar sokulan kirli ve kanlı eller, bakalım kardeş ve komşu ülke Irak’tan ne zaman çekip gidecek.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye