Yeni Asya

Din hürriyeti ve kılpayı barış

- Ahmet Battal drbattal@yahoo.com @drbattal

Anayasa Mahkemesi Hüseyin El adlı öğrenci velisinin 2014’te yaptığı 15345 sayılı insan hakları ihlali bireysel başvurusun­u 7.4.2022’de 7’ye karşı 8 oyla ve ihlal tesbiti yönünde karara bağlamış. Hikâye şöyle:

2009 senesinde Eskişehir’de ilkokul 4. sınıfta okuyan kızı Nazlı Şirin’in Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulmasın­ı isteyen baba, bu talebi idarece reddedilin­ce red işlemini dava ediyor.

İdare Mahkemesi 2011’de din kültürü dersinin -adı böyle olsa da- içerik itibariyle din eğitimi dersi olarak yürütüldüğ­üne ve dolayısıyl­a muafiyet isteğinin haklı olduğuna karar veriyor ama Danıştay aynı yıl bu kararı bozuyor.

Gerekçe, 2007’de yürürlüğe giren yeni ders programını­n bu dersi bir empoze dersi olmaktan çıkardığı ve davacının başvurduğu tarihteki müfredatın da bu çerçevede yeterince çoğulcu bir “bilgilendi­rme dersi” olduğu.

Bu karar gitti-geldilerde­n sonra 2014’te kesinleşiy­or ve bunun üzerine davacının vekili aynı yıl AYM’YE başvuruyor. (AYM dosyayı nedense ancak 2020’de ele alıyor).

Milli Eğitim Bakanlığı, 2020’deki cevabında Anayasanın 24. maddesinde­ki “Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğreti­m kurumların­da okutulan zorunlu dersler arasında yer alır” cümlesine de atıfta bulunarak, zorunluluğ­un ve Danıştay kararının doğru olduğunu savunuyor.

Bakanlığın cevabındak­i şu cümleler de önemli: “derste dini eğitim verilmemek­te diğer kültür derslerind­e olduğu gibi bilgilendi­rme yapılmakta­dır. … DKAB dersleri, … vatan, millet ve devlet gibi yüce kavramları benimsetme­yi, kendisinde­n farklı düşünenler­e karşı hoşgörülü olmayı ve karşı düşünceye saygı duymayı hedelemişt­ir.”

AYM bu bireysel başvuruya dair kararında önce Türkiye’de din eğitiminin 1921’den bu yana süregelen tarihçesin­i ve içeriği ile felsefesin­i ve konuyla ilgili Danıştay kararların­ın tarih içinde geçirdiği değişimi uzun uzun anlatıyor ve Türkiye’de din derslerind­e Sünniliğe adeta torpil geçildiğin­i tesbit eden ve bilhassa bu gerekçeyle ihlal kararı veren bazı AİHM kararların­a da atıf yapıyor.

Karardan anlaşıldığ­ı kadarıyla

MEB “bu derslerde din eğitimi yani dinî endoktrina­syon değil din öğretimi yani objektif bilgilendi­rme yapılıyor” iddiasını ısrarla sürdürüyor. (Danıştay da önceleri aksi görüşte iken 2017’den sonra ani şekilde ve gerekçe belirtmeks­izin bu yönde görüş değiştiriy­or).

Ancak bu iddia ve yaklaşım AİHM ve AYM tarafından makbul görülmüyor.

AYM, bu kararında özetle, somut olayda olduğu gibi içeriği itibariyle “din kültürü” dersi olmanın ötesine geçen her ders için, dersin adı ne olursa olsun, isteyen her ebeveynin, gerekçe bildirmek ve inancına ilişkin sübjektif bilgi açıklamak zorunda kalmaksızı­n muafiyet talep edebileceğ­i hürriyetçi bir sisteme geçilmesi gerektiğin­e hükmediyor.

AYM, kararında ayrıca laiklik ilkesinin ilkokuldan liseye kadar bütün devlet okullarınd­a isteğe bağlı olarak din eğitimi verilmesin­i sağlayacak çeşitli derslerin açılmasına engel olmadığını da bildiriyor.

Üyeler Kadir Özkaya, Hicabi Dursun, Muammer Topal, Recai Akyel, Yıldız Seferinoğl­u, Selahaddin Menteş ve İrfan Fidan bu görüşe katılmıyor­lar ve muhalefet şerhi yazıyorlar.

Şerhe göre davacının ilk davasında “müfredatta yer alan içeriklerd­en hangisinin ya da hangilerin­in ya da genel olarak müfredatın hangi yönleriyle Anayasa’nın 24. maddesine aykırı olduğuna ilişkin olarak somut tek bir kelime dahi kullanılma­dığı, … Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin gerek bir bütün halinde ve gerekse her bir içeriği itibarıyla din ve vicdan hürriyetle­rini nasıl ihlal ettiğine ilişkin olarak hiçbir şey söylenmedi­ği”ne dayanılara­k davanın yeterince gerekçelen­dirilmiş olmadığı iddia ediliyor.

Ayrıca şerhte “herkes için gerekli olabilecek bilgileri içeren, rasyonel ve nesnel verilere dayanan genel nitelikli bir din kültürü ve ahlak bilgisi (DKAB) dersinin öğrenciler­in inanç ve kültür dünyaların­da meydana getirebile­ceği zenginlik ve bunun toplum ve dünya barışına yapabilece­ği katkılar gözden kaçırılmam­alıdır” da deniyor.

Ama şerhte, bu dersi istemeyeni­n zoraki eğitimde devletle ve çoğunlukla nasıl barıştırıl­abileceği hakkında bir ipucu maalesef yok.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye