“Bediüzzaman, Kur’ân ahlâkını te’sis ve takviye etti”
GENÇ YORUM
Durdurulmuş olan “İslâm medeniyeti”nin Asya kıt’ası üzerindeki yeniden inşâsı, Batı’nın maddî ve ruhsuz emelleri yerine “mehasinleri, san’atı ve fünunu”gözetilerek, Doğu’nun mâneviyatının ve din ilimlerinin üzerinde yükseldiği bir tasavvuru hatıra getiriyor... (Fatmanur Öztürk)
*
[Bediüzzaman,] Kur’ân etrafına Risâle-i Nur’la mânevî surlar ördü, îmanı ve dolayısıyla Kur’ân ahlâkını te’sis ve takviye etti... (İsmail Tezer)
*
Evet, insan hürdür—hürriyeti bir başka insanın hürriyet sınırlarına kadardır. / İnsanın hürriyetinin ikinci bir sınırı da“allah’ın yasakları”dır. İnsan“ben özgürüm, haram-helâl tanımam!”diyemez. İnsan ancak Allah’ın helâl kıldığı sınırlar içinde özgürdür... (M. Said Zeki)
*
Başta 8-12 yaş grubuna verilecek sağlıklı bir eğitimle [onların] doğru bireyler hâline gelmeleri te’min edilmelidir. Öncelikli önem vereceğimiz husus, bireylere bir meslek edindirmekten ziyâde “hak, hukuk, adâlet, eşitlik, merhamet”gibi değerleri kazanmalarını sağlayarak düzgün birer insan olarak yetişmelerini sağlamak olmalıdır. (Musa Sağdıç)
*
Ahlâkın kaynağı—felsefenin söylediği gibi— yalnızca“bireyin aklına ve mantığına”bırakılamaz! Tüm insanlığın saadeti için daha evrensel kurallara ihtiyaç vardır, bu da sâdece “İslâm ahlâkı”yla mümkündür. (Senâ Doğruer)
*
(...)Etrafta“torun, yeğen veya herhangi bir çocuk” varsa dikkat!“kamera kayıt”gibiler. Hangi davranışı seçeceği meçhûl, ama bir ömür sizden bahsedildiğinde gözünün önüne ilk o davranışın geleceği kesin!“lisan-ı hâl”de o yüzden mühim sanırım—davranışlar aslâ unutulmuyor... (Şûlenur Yaşar)
BİZİM AİLE
Hayatımızın en temel esasları [Bediüzzaman’ın ifâdelendirmesiyle “îman, tevhid, teslim ve tevekkül”] bizleri saadeti dâreyne ulaştırdığına göre, hayatımızın amacı da “dünyâ ve âhiret saadeti” olmalıdır, sonucunu çıkarabiliyoruz. (...) Sâdece dünyâ odaklı ve tek taralı bir gâye eksik kalacaktır; âhiret saadetinin de hedefe dâhil olmasıyla insan kendini kontrol etmekte ve dengeyi sağlayabilmektedir. / Bediüzzaman ideâl gayeyi ortaya koymuştur.“dünyâ ve âhiret mutluluğu”hedelenerek sağlıklı, bilinçli ve pozitif bir yaklaşımla ömür sermâyesi en kârlı şekilde kazanca dönüştürülebilir. (Mustafa Taşkın)
*
(...)Hayatımızı devam ettirmek için nasıl beslenmeye ihtiyacımız varsa vücûdumuzdaki sistemlerin, organların ve hücrelerin de beslenmeye, yâni iyi bir kan dolaşımına ihtiyacı vardır. İyi bir kan dolaşımının anahtarlarından biri de“yürüyüş”tür. O yüzden yürüyüşün “baş ağrımızı geçirmesi, zinde hissetmemize neden olması, iyi bir kalbe sâhip olmamıza kaynak oluşturması, şekeri ve tansiyonu düzenlemesi ve birçok şeye faydalı olması”tesâdüf değildir. (Zeynep Toprak & Mine Arslan) ***
Not: Yukarıdaki tespitler, dergilerin Temmuz 2022 tarihli sayılarından derlenmiştir.