Sahil-i selamet

Bediüzzaman Hazretlerinin Risale-i Nur Külliyatında sık kullandığı örneklerden biri de deniz ve dalgalarıdır. Hz. Yunus’un (as) Kur’an’da yer alan duasının yorumlandığı Birinci Lem’a’da da bu örnek yer alır. Denizin dalgalarını andıran türlü problemlerin eleğinden geçen Hz. Yunus (as) duasının kabul edilmesiyle sahil-i selamete çıkar (güvenli alan) ve kendi halini tefekkür eder.

İHLAS RİSALESİ

Sahil-i selamet ifadesinin kullanıldığı en orijinal bahislerden biri de “laakal on beş günde bir okunması” tavsiye edilen İhlas Risalesi’dir. “Sâhil-i selâmet olan Dârüsselâma Ümmet-i Muhammedi’yeyi (asm) çıkaran bir Sefine-i Rabbâniyede çalışan hademeleriz.” ifadesinde Kur’an iman hizmetinde çalışanlar “Rabbanî bir gemi içinde çalışan hizmetçilere” benzetilir. Seyahatın hedefi ümmet-i Muhammed’i güvenli bir deniz yolculuğuyla selametle sahile ulaştırmaktır.

Gemide görevli olan mürettebatın, hademelerin birbiri ile uyum içinde ahenkle çalışması çok önemlidir. Aksi takdirde mürettebat arasında belki de çok önemsiz olaylar yüzünden çıkan uyumsuzluklar, münakaşalar, kavgalar yolcuları tedirgin rahatsız eder. Seyahat güvenliğini tehdit eden bu hal belki de mürettebatın cezalandırılması ya da gemiden uzaklaştırılması, vazifesinden alınması ile neticelenir.

Kur’an ve iman hizmetinde çalışanlar, kendilerini manevi bir gemide İslam ümmetini güvenle selamete çıkarmaya çalışanlar olarak görmeli, bu şuurla hareket etmelidir. Bu gemi Peygamberimizin (asm) rehberliğinde hareket etmektedir. Gemide çalışan mürettebatın ve yolcuların hareketleri, hizmet esasları ve düsturları nebevî bir eğitim ile tanzim edilmek istenmektedir.

Herhangi bir problem karşında gemi mürettebatı çözüm için toplantı yapar. Bunun gibi Kur’an ve iman hizmetinde çalışanlar da Kur’anî ve nebevî bir düstur olan meşveret ile hareket etmeyi esas almalıdır. Meşveret kararlarını (şahsî görüşüne uygun olmasa bile) ciddi bir şekilde sahiplenerek uygulamalıdır. Aksi takdirde yolcuların ve yolculuğun güvenliği tehlikeye sebep olunduğu için gemi sahibinin cezaî müeyyide uygulaması gibi bir durum gerçekleşebilir. Onuncu Lem’a olan “Şefkat Tokatları” bahsi bu açıdan çok önemlidir.

HÜLASA

Ahirzamanın dehşetli hadiseleri fırtınalı denizin büyük dalgaları gibi ümmet-i Muhammedi hayat yolculuğunda çaresiz, ümitsiz, şaşkın hale düşürmektedir. Hasbelkader Kur’an ve iman hizmetinde bulunanların Sünnet-i Seniyyenin prensibleriyle selametli hareket etmesi elzemdir.

Hayat yolculuğunun selameti açısından meşveret prensiplerini öğrenmek, ihlasla hayata geçirmeye çalışmak hayatî önem taşımaktadır.