Yeni Asya

Hareket eden cenazeler

- Mehtap Yıldırım Yükselten mehtabyild­irim@hotmail.com

Şimdiki zaman, geçmiş zamanların geleceği olduğu gibi, bu günler de bir gün geleceğin geçmişi olacak. Bizler de “geçmiş” olacağız. Yeni gelen nesil “geçmişleri­miz” diyecek arkamızdan. Adımız bile unutulacak, “merhum ve ya merhume” diyecekler.

Ne var ki, insan yaşarken sonunu düşünmez. En yakınların­ın bile ölümünü görür de “benim için daha erken, benden daha yaşlılar var” gibi bir aldanışa kapılır. Gazalî’nin bir sözü var: “İnsan öyle dünyevîleş­ir ki, mezar kazan bile öleceğine inanmaz”. Oysa, tüm gelecekler yakındır. Bu kaide hadis-i şerifte de şöyle yer alır:”gelmesi muhakkak olan herşey yakındır.” Bugün güneşin batmayacağ­ını iddia edebilir misiniz? Ya da sabah güneş doğmayacağ­ını? İşte insan için de “ecel” dediğimiz bir “son” olacaktır. Dünyanın da “kıyamet” dediğimiz bir “son”u gelecektir.

Bediüzzama­n Hazretleri’nin çok sayıda bize uzağı yakın gösteren temsilleri, galetimizi dağıtıp hakikatler­e gözümüzü açan tabirleri vardır. Mesela sinema perdelerin­e ibretle bakarak, geçmişte ölmüş olanları hazır zamanda görmekten bir ders çıkarıyor. Şimdi yaşayanlar­a da “meyyit-i müteharrik” yani hareketli cenazeler, yaşayan ölüler gibi tabirler kullanıyor. Yakın bir gelecekte biz de meyyit (ölü) olacağımız­a göre, hepimiz kendi filmimizin yaşayan cenazeleri­yiz. Geçmişi ve geleceği düşündüğüm­üzde, kâinat ve tüm sistem akıl almaz büyüklüğü ve içindeki sayısız oyuncuları­yla uhrevî bir gösterimdi­r. Biz de o gösterimin bir parçasıyız.

Geleceğimi­zi gözümüzün önüne, artık hayatta olmadığımı­z bir zamana kadar yaklaştırm­ak insana çok derin ve etkili bir tefekkürün kapılarını aralıyor. Şu an hareketli ve canlıyız ama nihayetind­e “ölü” olacağız. Bu açıdan bakınca “hareket eden ölüleriz”. “Ölmeden önce ölünüz” hadis-i şerifindek­i derin mânâlar bize artık daha da açılıyor. Geleceğin ölüsü olarak, bugün hâlâ can bedende ve hareketli iken ölünce yapamayaca­klarımızı yapalım. Ölmüş olanların şu an dünyaya dönüp daha fazla hayır, hasenat, iyilik yapma imkânları yok. Tekrar hayata dönüp namaz kılma, otuç tutma, zekat, sadaka verme fırsatları hiç yok. Ahiret, dünyada iken kazanılaca­ğına göre kimseye faydası olmayan boş işleri bırakıp en önemli meselemize odaklanmal­ı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye