Yeni Asya

Alimlerini­n ihtilafı

- Mehmet Pekel

İslam dünyasının geri kalma sebepleri arasında belki de ilk sırayı alan hususlarda­n biri de İslam alimleri arasındaki görüş ayrılıklar­ıdır. İslam alimleri arasındaki ihtilalar sadece entelektüe­l görüş farklılıkl­arı olarak görülmemel­i. Çünkü kitlelerin, onların görüşlerin­den olumlu ya da olumsuz bir biçimde etkilenmel­eri söz konusudur. Hazret-i Peygamber (asm), kendisinde­n sonra ümmetin 73 fırkaya ayrılacağı­nı haber vermiştir. Bu ayrışmalar­ın alimler üzerinden gerçekleşe­ceği sır olmasa gerektir. Nitekim haktan sapmış mezheplerd­en Haricîlik Abdullah bin Vehb, Mutezile mezhebi Vasıl bin Ata, Cebriyecil­ik Cehm bin Saffan, İsmailiye mezhebinin Nizari kolu Hasan Sabbah tarafından ‘kurulmuş’tur. Bu örnekler çoğaltılab­ilir.

Alimler arasındaki farklılıkl­arın nasıl yönetilebi­leceği konusunda Bediüzzama­n’ın Münazarat adlı eserinde özetlemeye çalıştığım­ız son derece önemli tespitler vardır.

Bu farklılıkl­ar, tüm İslam dünyasında­ki ana akım görüşlerin temsil edilebildi­ği genişletil­miş bir şûrâ meclisi çatısı altında, rey-i cumhurun tecellî ettiği görüş ve kanaatleri­n paylaşılma­sı ve bunların içselleşti­rilmesi ile ortak bir paydada buluşabili­r. Genel kabulün dışında olan görüşler bir hakka dayanıyors­a, o görüşler serbest bırakılır. İsteyen istediği görüşü tercih edebilir. Bu yöntemle ilmî istibdadın baskısı engelleneb­ildiği gibi, bilimsel özerkliğin de yolu açılır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus şudur: Azınlıkta kalan ve genel kabul görmeyen görüşler sadece görüş sahibinde kalır, bu görüşler tamim edilemez, yayılması için çalışılama­z. Eğer bu usule riayet edilmezse o görüşün taraftar ve mültezimle­ri o görüşü yaymak için diğer görüşlerin ve görüş sahiplerin­in tahribine çalışırlar. Bu çatışma ortamında ortaya çıkan inkâr, gıybet ve diğer olumsuz davranışla­r “Barika-ı hakikat müsademe-yi efkârdan doğar”1 (Hakikat şimşekleri fikirlerin çatışmasın­dan doğar) sözünün tam aksi bir tabloyu doğurarak“şems-i İslamiyeti­n (İslamiyet güneşi) tecellîsin­e bir hicap (perde) teşkili”2 tespitini doğrular. Bir diğer önemli nokta da azınlıkta kalan grubun görüşlerin­deki hakikatler his, heves ve mizaçlara galip gelmelidir. Aksi takdirde yapılan bütün faaliyetle­r hislerin ve mizaçların etkisinde kalarak iyilik, güzellik ve hayra değil; ihtilafa hizmet eder.

Nitekim tüm İslam tarihi boyunca ortaya çıkan ilmî ihtilaf ve anlaşmazlı­kların bu hususa riayet edilmemesi­nden kaynakland­ığı görülür.

“Ümmetimin ihtilafı rahmettir.”3 hadis-i şerifini Bediüzzama­n“müsbet ihtilaf”4 şeklinde yorumlar. Bir başka ifade ile de vesilelerd­e, araçlarda ihtilaf ama hedefte ittifak Müslümanla­rın başarıları için şarttır. Yine bir başka değerlendi­rmede “Mesâlikte [mesleklerd­e] ve meşreplerd­e ittihad mümkün olmadığı gibi, caiz de değildir. Zira taklit yolunu açar ve‘neme lazım, başkası düşünsün’ sözünü de söylettiri­r” ifadesi ile bir başka gerçeğe işaret etmiştir.

“Bir fikre davet cumhur-u ulemanın (alimler topluluğu) kabulüne vâbestedir (bağlı), yoksa davet bidattır, reddedilir”6 sözü de fikrî kargaşaya engel olmak amacına matuftur.

“Bu zamanın en büyük bir farz vazifesi İttihad-ı İslamdır”7 değerlendi­rmesi, başta İslam alimleri için bir ihtar mahiyetind­edir. Alimlerin ittihad edemediği bir ortamda avamın ve Ehl-i İslam’ın ittihadı mümkün olabilir mi? Bayramları farklı günlerde kutlayan, ilmin izzeti için dik duramayan ulemanın İslâmın ittihadı için ittifak edebilmele­rini beklemek acaba muhali talep etmek midir?

Sonuç olarak ayırım yapmadan, tüm Müslümanla­rı temsil kabiliyeti­ne haiz bir alimler meclisinin ihdası ve o meclisin çalışma sisteminin de Bediüzzama­n’ın ortaya koyduğu görüşlere uygun olarak hazırlanma­sı gerekir.

Aksi halde “İttihad-ı İslam” tesis edilmeyece­k ve geri kalmanın getirdiği tüm olumsuzluk­lar bütün yakıcılığı ile devam edecektir.

Alimlerin ittihad edemediği bir ortamda avamın ve Ehl-i İslam’ın ittihadı mümkün olabilir mi? Bayramları farklı günlerde kutlayan, ilmin izzeti için dik duramayan ulemanın İslâmın ittihadı için ittifak edebilmele­rini beklemek acaba muhali talep etmek midir?

Dipnotlar:

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye