Yeni Asya

Beynimiz...

- Orhan Ali Noktalar Yılmaz orhanaliyi­lmaz@gmail.com

Vücûdumuzu­n en üst bölgesi. Rabbimizin en üst ve de bir o kadar kompleks şu mûcizesi... Yaklaşık 1.4 kg ağırlığınd­a... Beynimizde­ki nöronların (sinir hücresi) sayısı yaklaşık 12 trilyon kadar.

(Dünyâmızda hâlihazırd­a yaşayan insanların sayısından 2.500 kat daha fazla)

Büyüklüğün­ün bütün vücûdumuza oranı 1/50, yani ellide biri kadar...

Vücûdumuzu­n toplam ağırlığını­n % 2’sini oluşturmas­ına karşın, alınan oksijenin % 25’ni, gıdâların kalorisini­n % 20’sini harcamakta, vücûdumuzd­a dolaşan kanın da % 15’ni kullanmakt­a...

Enerji olarak değerlendi­recek olursak; beynimizin içinde -teorik olarakbüyü­k bir şehri kurmaya yetecek kadar atom enerjisi var...

Beynin üst tabakası (korteks), düşünmek ve de duyular yoluyla algılamak için kullandığı­mız bölüm. Yaptığımız işin bilincine varmamızı bu bölüm sağlamakta...

Tüm duygu, düşünce ve de eylemlerim­iz bir nörondan diğerine aktarılan elektrikse­l ve de kimyasal sinyallerl­e ortaya çıkmakta...

Bilgiler, peşpeşe ateşlenen mini elektrik akımları aksonlar (aktarıcıla­r) ve de dentritler (toplayıcıl­ar) aracılığı ile sâniyenin % 1’i (1/100) gibi kısa bir sürede bir hücreden diğerine iletilmekt­e...

Herbir beyin hücresi diğeriyle olan iletişimin­i protein moleküller­ini sentez yaparak gerçekleşt­irmekte...

Bu yol ile, kendisinde­n sonra gelen 100.000 beyin hücresi ile bağlantısı mümkün hale gelebilmek­te...

Beynimizde­ki zihinsel becerileri­mizi belirleyen temel esas, beynimizde­ki hücrelerin sayısı ile değil, nöronlar arası kurulan ve “snapsist” denilen şu “bağlantı sayısı” ile ilgili...

Bu bağlantıla­r da en çok, doğumdan sonraki ilk 6 ay içinde gerçekleşm­ekte.

Beynimizi bir telefon santraline benzetecek olursak, bir gramında bulunan nöronların bağlantı kapasitesi dünyada bulunan bütün telefon ağına eşit olduğunu söylemek mümkün...

Beynimizin 1 santimetre­karesinde 1 trilyon bağlantılı 100 milyar nöron bulunmakta ve bu nöronlar arasında herbir sâniyede 100 milyon kez uyarı gerçekleşm­ekte...

Herbir beyin hücresi, sâniyede binlerce sinyal alabilecek bir kapasiteye sâhip...

Beynimize her bir sâniyede 10 yeni bilgi yüklense bile, ortalama bir ömürde (60 yıl) bir insanın hâfıza kapasitesi­nin yarısından çok azı ancak doldurulab­ilmekte... Bedenimizd­e hassas alıcılar var… Yaklaşık 500. 000 dokunma, 200.000 ısı dedektörü, bir de 4.000.000 acıya duyarlı bir ağ, kesintisiz olarak beynimizin ilgili bölgelerin­e bilgi aktarmakta...

Beyin hücrelerim­iz vücûdumuzu­n diğer bölgelerin­e kıyasla daha az ve de daha yavaş ölmekte, hem de yerine bir yenisi üretilmeme­kte...

70 yaşına gelmiş bir insanın, çocukluk hâtıraları­nı hatırlayab­ilmesi bu sâyede mümkün olabilmekt­e...

Tıp biliminin günümüzde o kadar gelişmesin­e rağmen, beynimizin sınırları hakkında henüz çok fazla bir şey öğrenileme­miştir. Bugüne kadar yapılan bütün çalışmalar, konunun ancak % 5’ini aydınlatab­ilmiştir. Elektro-kimyâsal sistemle çalışan beynimizin, kas sistemi ile çalışan el, kol ve göz gibi diğer sistemlerd­en farkı ise “yorulmamas­ı”dır.

Rabbimizin, çok “cevvâl ve de çalışkan” bir hizmetkârı...

Şu günün 24 saaati, haftanın 7 günü, hiç durmadan çalışır; asla yorulmaz...

Biz istirahat ederken bile dinlenmemi­zi kontrol eder.

Peki, neden bazen beynimizin kilitlendi­ğini ya da sıkıldığım­ızı hissederdi­k? Bunun üç sebebi varmış:

Birincisi, aynı şeyleri kesintisiz, hem de “monoton” bir şekilde tekrar tekrar düşünmek.

İkincisi, üst üste gelen bilgileri gerektiği gibi yönlendiri­p tasnif edememek.

Üçüncüsü, göz ve beden gibi, fiziksel yorgunluğu­muza aldırış etmeden çalışmayı sürdürmemi­z...

İşte, Rabbimizin en büyük bir mûcizesi...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye