Yeni Asya

İctimai hastalıkla­rımız -2

- Abdullah Şahin

Kendi dışındakil­erimize bakış açımız, milleti, ırkı, düşüncesi, malı-mülkü, görüntüsü ne olursa olsun, “Yaratılanı sev yaratandan ötürü” hakikatine göre olmalı. Buna göre, bütün sevmekler ve muhabbetle­r O’nun katına ve saadet-i ebediyesin­e, haksız düşmanlık ve nefretler ise, O’nun şekavet-i ebediyesi ve cehennemin­e akıp giderler.

Bir bak! Senin istediğin gibi olmadı diye, Rabbimiz onun yüzündeki insan sıfatını mı geri alıyor; yoksa havasından suyundan ve rızıkların­dan mahrum mu ediyor?

Rabbimizin merhametin­den maada merhamet, onun gazabından maada gazap,“ben insanım ve Allah’ın kuluyum”diyen bir insanın şe’ni olabilir mi?

Hz. Mevlana’dan ibretli bir kıssayı hatırlayal­ım: Gecenin birinde, bir genç, kör kütük sarhoş vaziyette, Hz. Mevlana‘nın hayır duasını almak için yola koyulur. Geceymiş, geç saatmiş aldırmayıp, dergahın kapısına dayanıp kapıyı çalar.

Hz. Mevlana’nın talebeleri kapıyı açıp, gence ne istediğini sorunca, genç: “Mevlana’nın hayır duasını almak için geldim” der. Talebeleri: “Şu anda hocamız istirahat halinde ve saat çok geç, daha sonra gel” derler. Genç ısrar eder ve“illa onun hayır duasını şimdi alacağım, şurdan şuraya gitmem”der ve bir türlü gitmez.

Hz. Mevlana ise, gürültüler­i duyar ve kapıya çıkarak,“ne oluyor, nedir bu gürültü” der. Talebeleri cevap verir: “Efendim bu genç sarhoş halde buraya sizin hayır duanızı almak için gelmiş, biz de istirahatt­e olduğunuzu ve daha sonra gelmesini söyledik” derler.

Mevlana bunun üzeribe talebeleri­ne şu nasihati verir: O gecenin bu vaktinde, bu halde, bizim dergahımız­ın yolunu bulup gelmişken, sizlere ne oluyor ki, hangi ayık kafayla onu geri göndermek istersiniz!

Yani sözün özü: Her an Rabbimizin rahmet ve himayetini­n üzerinde olduğu ve nazar edip durduğu hiç bir insana, Rabbimizin sevmediği indi ve şahsi telakkiler­le, kötü ve kem nazarla bakmayıp, başta yaratanın hatırı için olmak üzere, ona merhamet edip güzel bakıp, güzel görmek ve insan gibi davranmak en güzeli ve en doğru olanı olsa gerek...

Halk içinde kabaca bir söz vardır; atalar derler ki: Eşeğin hatırı yoksa; sahibinin de mi hatırı yoktur?

Evet her bakış, her nazar, her niyet ve amel her şeyin yaratıcısı ve sahibi olan Allah(cc) hatırı gözetildiğ­inde bir anlam kazanır; gerisi, boş bir kafa, fani ve boş işler...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye