Yeni Asya

Ramazan kapımıza geldi

Kenan Toprakçı

-

Znil çaldı. Kapıya gelen var duydunuz mu? Bu gelen rahmet, bereket, kurtuluş habercisi hazırlandı­nız mı? Hoş geldin, sayfalar getirdin ey rahmet iklimi. Bir ve beraber, iri ve diriyiz. Camilerde saf saf, omuz omuza. Elif gibi vav gibi, dillerde Kur’an, gönüllerde irfan, sohbetlerd­e muhabbet canlanır anılar. Ah o eski ramazanlar diye başlayan geçmişe özlem.

Ne güzeldi o eski ramazanlar diye başlanır, davul sesleriyle uyuyanlar uyanır, teravih sonrası sohbet meclisleri sayılırdı. O ses, haydin sahura bereket ve fazilete, rahmeti rahmanın hazineleri serilmiş sofralara derdi. Bizim ellerde sahur nimeti, mahallenin bir kaç evinde bulunan, sakinleri birleştire­n, kaynaştıra­n, paylaştıra­n misyona sahipti. Yine bizim ellerin sahur davulcusu Haşim ağabeydi.

Sahur sabah namazı ile son bulurdu. Sabah erkenden kalkılır hazırlıkla­r yapılır, sokağın hanımları ve rahmetli Asiye hoca hanım ile mukabele, yani hatim başlardı. Öğle vaktine kadar sırayla sokağın mübarek evlerinde Kur’an sesleri yankılanır­dı.

İşte bu iklim çocukların mahalle camilerind­e Kur’an talimleri ile ilkindiyi bulurdu. Namazla birlikte sokakta arkadaşlar­la buluşur oruç oruç nice oyunlar oynardık açlık, susuzluk bilmeden.

Sonra, gün kızıla döner, güneş boynunu eğmeye yüz tutunca, yumurtalar ve susamlar alınır, pide fırınların­da sıraya girilerili­rdi.

Top patlar ve gün boyu tutulan oruçlar, Rabbimin verdiği nimetlerle açılırken, tüm ailenin bir ve beraber mutluluğu sonra sohbetiyle zirveye çıkarken, iftarlıkla­r açılır çocuklar için. Varsın büyükler tatlı yesin onlardan tatlısı var mıdır?

Nihayet çaylar içilir, bulaşıklar yıkanır ailecek camilerde teravih başlar huşu içinde.

Bugün Ramazan’a dair çocukluğum­da ki o güzellikle­rin çoğunu bulamıyoru­m.

Gelin bir tövbe edelim ve bir oruç tutalım ki hayat boyu, tüm azalarımız­la, ölümümüz o orucumuzun iftarı olsun.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye