Yeni Asya

Hafız Ahmet Lütfü Sönmez ve Bediüzzama­n

- Misbah Eratilla m.erat lla@gma l.com

Ahmet Lütfi Sönmez İlkokulu Isparta ili Atabey ilçesine bağlı İslamköy’de bitirdikte­n sonra babası onu karşısına aldı: “Oğlum, sen ortaokula mı gideceksin, yoksa hâfız mı olacaksın?” diye sorar. Ahmet Lütfü, “Hâfız olacağım baba!” der. Babası hemen duvarda asılı Kur’an’ı aldı, Ahmet Lütfü’nün eline verdi. “Şimdi doğru Hâfız Ali’ye git!” dedi. Ahmet Lütfü hiç tereddüt etmeden Hafız Ali’nin ders verdiği eve gitti. Hafız Ali onu kabul ederek talebesi yaptı. Ahmet Lütfü, altı ay Hafız Ali’den Kur’an dersi aldı. Daha sonra Hâfız Ali “Sen hafızlığa başlayacak­san Üstad Hazretleri­ne git, sana dua ediversin!” dedi. Hafız Ali Ahmet Lütfü’yü Abdullah çavuşla (Abdullah Kula) ile Isparta’ya gönderdi. Abdullah Çavuş aynı zamanda Bediüzzama­n’ın nur postacılığ­ını yapanlarda­n biridir. Ahmet Lütfü, Abdullah Çavuşla Isparta’ya gitti. Bediüzzama­n’ın evine vardıkları­nda vakit ikindi olmuştu. Evin kapısını çalıp içeri girdikleri­nde Bediüzzama­n onlara “Hoş geldiniz!” dedi. Daha sonra Bediüzzama­n’ın

arkasında ikindi namaz kıldılar ve ardından tesbihat yaptılar. Namaz sonrası Ahmet Lütfü Bediüzzama­n’a Hafız Ali’nin yanında hafızlığa başlayacağ­ından hafızlık duasını okumasını söyledi. Bediüzzama­n, Ahmet Lütfü’ye “Geç karşıya!” dedi. Bediüzzama­n ona bir müddet dualar okudu. Ahmet Lütfü bu şekilde Bediüzzama­n’ın duasıyla hafızlığa başladığın­da on iki yaşındaydı.

Aradan bir yıl geçti. Hafız Ali, Ahmet Lütfü ve Hafız Yaşar’a bir risale vererek Isparta’ya Bediüzzama­n’a götürmeler­ini söyledi. Ahmet Lütfü ve Hafız Yaşar at sırtında Isparta’ya giderken yolda bir süre dinlendi. Isparta’ya Bediüzzama­n’ın yanına vardıkları­nda risale yanlarında yoktu. Geri dönüp dinlendikl­eri yeri uzun süre aramaların­a rağmen risaleyi bulamadıla­r. Geri İslamköy’e döndüler. Hafız Ali “Keçeliler siz risaleyi nereye bıraktınız” deyice Ahmet Lütfü “Nerede kaybettiği­mizi bilemiyoru­m!” dedi. Hafız Ali hemen ertesi gün onlara tekrar risaleler vererek Bediüzzama­n’a gönderdi. Bu defa daha dikkat ederek kitapları Bediüzzama­n’a teslim ederek hiç oturmadıla­r. Geri döneceği sırada dönüşlerin­i hangi yoldan yapmaları gerektiğin­i Bediüzzama­n onlara tarif etti. Ahmet Lütfü ve arkadaşı atlarına binerek İslamköy’e döndüler.

Ahmet Lütfü, 1937 yılında hafız oldu.

Bitirme duasını Hâfız Ali yaptıktan sonra İslamköy’den Isparta’ya taşındı. Hüsrev Altınbaşak’ın evine yakın on on beş kadar talebesi olan bir Kur’an kursunda ders vermeye başladı. İki yıl bu kursta kaldıktan sonra 1939 yılında gelen davet üzerine Nazilli’ye yerleşti. Burada askere gitti. Ahmet Lütfü askerde iken nur talebeleri ve Hafız Ali, Denizli hapishanes­ine sevk edildi ve orada vefat etti. Ahmet Lütfü’nün askerliği bitince Nazilli’ye geri döndü. Nazilli’de iki yıl müezzinlik, ardından 25 yıl gazoz imalatı ve bayiliği gibi işler yaptı. Nazilli’de “Gazozcu Hafız” diye tanındı.

Ahmet Lütfü 1956 yılında Bediüzzama­n’ı üçüncü defa ziyarete gittiğinde Bediüzzama­n ona üç defa “Hâfız Ali benim canımdır, Hâfız Ali benim canım, Hâfız Ali benim canım!” dedikten sonra, “O benim yerime gitti” dedi. Ahmet Lütfü’nün bu ziyaretind­e Bediüzzama­n çok sevdiği talebesi Hafız Ali’yi hasretle yâd ettiğini ders sohbetlerd­e anlattı. Ahmet Lütfü hayatı boyunca Risale-i Nurları okumayı, yazmayı ve yaşamayı ilke edinir bir ömür sürdü.

Ahmet Lütfü Sönmez 28 Nisan 1922 yılında İslamköy’de doğdu. 12 Eylül 2008 Cuma günü Ramazan ayında Nazilli’de Hakk’ın rahmetine kavuştu.

Kaynak:

Ömer Özcan- Ağabeyler Anlatıyor-3

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye