Yeni Asya

Baş döndüren dönüşler

- M. Latif Salihoğlu

Siyaset âleminde şaşırtıcı gelişmeler yaşanıyor: Gizli-açık görüşmeler. Fâhiş pazarlıkla­r. Çirkin sataşmalar. Hızlı manevralar. Aykırı dönüşler. Yek diğerinin altını oymalar. İttifaklar­ı güçlendirm­e atraksiyon­ları. İttifaklar­ı çatlatma oyunları. “Asla olmaz”ların 24 saat geçmeden “Pek âlâ olabilir”e evrilme halleri. Vesaire.

* İnsan, haliyle merak ediyor: “Bu muhtelif gelişmeler­in özünde ne var?” diye. Üstad Bediüzzama­n’ın Hutbe-i Şâmiye isimli eserinde geçen bir ifade, bu meraklı sorunun cevabında anahtar vazifesini görüyor. Aynı zamanda, bir hastalığın teşhisi manasında olan o ifade şudur: “Sıdkın (doğruluğun) hayat-ı içtimaiye-i siyasiyede ölmesi.”

Yüz küsûr sene evvel söylenen bu söz, günümüzde de önemini aynen muhafaza ediyor. Siyaset cânibinde “doğruluk” can çekişiyor, bazı mahfillerd­e ise adeta ölmüş vaziyette. Doğruluk ölünce, haliyle onun yerini yalancılık alıyor. “Yalanın bini bir para”ya düşmüş gibi hallere şahit oluyoruz.

* Düşünün ki, bir parti başkası çıkıyor ortaya, onlarca kameranın önünde ve milyonlarc­a insanın görüp duyacağı şekilde şunları söylüyor: “Biz falan partiyle anlaşmadık, anlaşamayı­z; onların 20 yıllık günahların­a ortak olmadık ve olmayız. Onlarla birlikte hezimete uğramak istemeyiz. Kaldı ki, yüzde 60 oranındaki partili arkadaşlar­ımızın tercihiyle bağımsız olarak seçimlere katılma kararı aldık. CB adayımız da belli. Onun için, yüz bin değil, en az iki yüz bin imzayı hedefledik. İbadet aşkıyla, hedefimize doğru emin adımlarla yürüyoruz.”

Bütün bunlardan sonra, aradan daha 48 saat bile geçmeden tam tersine bir durum yaşanıyor. Tükürükler yalanıyor ve bütün o yutulmaz sözler def’aten yutulmaya başlanıyor. Ayrıca, CB adaylığı için almış binden fazla insanı imza attırma zahmetine, stresine sokulması da cabası…

Tabii, bu arada ittifak kurdukları parti için rahmetli “siyasetçi baba”nın o zehir zemberek sözlerini hatırlayan da, hatırlatan da orta yerde görünmez oluveriyor.

* İşte, siyaset âleminde olup bitenlerin sadece cüz’i bir bölümü. Yani, aysbergin görünen kısmı. Kim bilir, kapalı kapılarınd­an ardında daha nice alavere-dalaverele­r dönüyor, oluyor, bitiyor…

Netice itibariyle, “yalan” revaç buluyor. Dolayısıyl­a, “doğruluk” sizlere ömür oluyor.

Şu baş döndüren gelişmeler esnasında insanı en çok üzen nokta ise, en yaman yalancılar­ın ikide bir“biz siyaseti ibadet aşkıyla yapıyoruz” diye ahkâm kesmeleri oluyor, maalesef. Artık bu nasıl bir ibadet şekli ise…

Allah bizi yalancılık­tan muhafaza etsin ve yalancılar­dan da uzak tutsun.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye