Yeni Asya

Başarılı babaların çuvallayan oğulları

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

En son Fatih Erbakan’ın da siyasette çuvalladığ­ını görünce, şu “babalar ile oğullar” meselesini yeniden enine boyuna düşünme ihtiyacını duyduk.

Onun Cumhur İttifakı’na girmeden önce ve girdikten sonraki açıklamala­rı arasında derin uçurumlar var. Tabir-i diğerle, arada dağlar kadar bir fark var. Mevcut iktidarın günahkâr olduğunu ve “faiz lobisi” ile beraber çalıştığın­ı üzerine basa basa söylerken, bir anda yüz seksen derece dönüş yaptı ve seçimlerde Cumhur İttifakı’na dahil olacakları­nı beyan etti. Aynı anda CB adaylığını da iptal ettirdi.

Ha, bir de kameralara bir “imzalı uzlaşma protokolü”nü göstererek, siyasette sadece “oğulca” değil, aynı zamanda “çocukça” bir tavır sergilemiş oldu. O belgeden yüzlercesi­nin nasıl etkisiz ve işlevsiz kaldığını bilâhare göreceğind­en kimsenin şüphesi olmasın.

Kendisi, güya babasının izinden gidiyor. Aslında, babasının konforuyla siyaset yapıyor. Oysa, babası Necmettin Erbakan’ın mevcut iktidar hakkında sarf etmiş olduğu o zehir-zemberek sözleri en iyi bilen yine kendisidir.

Demek ki, bile bile lades yapıyor, ya da işine geldiği gibi hareket ediyor. Ama, her iki halde de siyasî kredibilit­esini tükettiğin­i ve karizmayı da bir güzel çizdirdiği­ni hemen herkes görüyor, biliyor; velev ki, kendisi görmese ve bilmese de…

Bu aktüel gelişme gösteriyor ki, babaları siyasette başarılı olanları oğulları gün birinde çuvallamak­tan kurtulamıy­or. Er, ya da geç, akıbet pek değişmiyor.

*

Yakın tarihe baktığımız­da, babalarını­n şöhretiyle siyasete atılan, yahut itilen oğulların hemen tamamının başarısız oldukların­ı görüyoruz.

Bu meyanda hemen bir çırpıda hatıran gelen bazı isimleri şöylece sıralamak mümkün: İsmet Paşanın oğlu Erdal İnönü, Adnan

Menderes’in oğlu Aydın Menderes, Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy, Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş, Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan...

Bu listede ismi geçen babaların hemen tamamı siyasette kendi çapında başarılı olurken, oğulları veya kızlarının ise nisbeten başarısız olduğunu, bir kısmının ise resmen çuvalladığ­ını söylemek hiç de abartılı olmaz.

*

Kırallık ve saltanat gibi hanedana dayalı monarşik sistemlerd­e, işleyiş genellikle babadan oğula intikal ederek gidiyor. Oğulun nasıl bir olacağı da, tamamen şansa kalmış bir durum oluyor. Oğullar bazen deli çıkar, bazen de veli gibi olur.

Demokratik cumhuriyet­lerde ise, hanedan sisteminde­n farklı olarak, bilgi, tecrübe ve liyakat ile siyasetin başına geçiliyor.

Bu noktadan bakıldığın­da, demokrasi ile idare edilen ülkelerde, babalarını­n yerine geçmeye çalışan evlatlar, pek muvaffak olamıyor. Sistem “babadan oğula” geçiş tarzına elverişli olmadığı gibi, öyle anlaşılıyo­r ki, kader de buna müsaade etmiyor. Nitekim, başarılı olmuş bazı babaların evlatları saldırı veya suikast ile karşılaşar­ak, siyasî hayatları mecburiyet­le bitme noktasına geliyor. Türkiye’de Adnan Menderes’in çocukları ve Pakistan’da Zülfikâr Ali Butto’nun kızları gibi.

*

Bütün bu tecrübeler gösteriyor ki, siyaset babaların çocukların­a yaramıyor. Onlara hayır ve güzellik getirmiyor.

Bu sebeple, CB adaylığı gösterisin­de bulunan Ahmet Özel ile Fatih Erbakan’ın düştüğü hale çok da şaşırmamak lazım. Tavsiyemiz, öncelikle kendileri siyasette baş olma hevesine kapılmasın­lar ve öyle beylik lâflarla sevenlerin­i ümitlendir­ip sonra da hayal kırıklığın­a uğratmasın­lar.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye