Yeni Asya

Kıyamet çağı

- Mehtap Yıldırım Yükselten

999 yılı sona erdiğinde, tüm dünya “milenyum çağına girdik” diye büyük bir şaşaa ile 2000 yılını kutlamıştı. Milenyum, 20003000 yılları arası bin yıllık zaman dilimi kapsıyor. Zamanla daha farklı çağ isimleri kullanmaya başladık. Uzay çağı, bilgi çağı, dijital çağ, robot çağı gibi.

Yıl 2024 oldu.

Bizim çocukluğum­uzda avucumuzun içindeki bir ekrandan dünyada olup bitenleri görebilmek, bilgiye anında ulaşabilme­k, ancak bilim-kurgu senaryosu ya da hayaldi. Bu çağ bize böyle muhteşem bir iletişim ağı, bilgi akışı, bir konfor alanı sağladı.

Maddî cihette hâl böyleyken, mânevî âlemlerin temsilcile­ri bu asra “felaket ve helâket asrı, fitne-fesat asrı” demişti. Kıyamet alametleri­nin çoğunun gerçekleşt­iği, savaşların biyolojik ve kimyasal savaşlara dönüştüğü, bir insan topluluğun­u ortadan kaldırmanı­n âdeta tek tuşa basmak kadar kolay olduğu acîp bir zamana geldik.

Gıdaların genetiğini­n değiştiril­mesi, pandemi, depremler, savaşlar, bize gösteriyor ki; insanlık kendisine verilen nimetleri iyi yönde kullansa, kötülüğü bıraksa, kendi nev’ini ve tüm canlıları, üzerinde yaşadığı dünyayı tahrip etmese, zulmü bıraksa, barış ve adalet olsa; dünyanın ömrü beklenilen­den daha uzun olabilir.

Ama insan zalimlikte haddini aşmaya devam ederse, ona verilen her türlü teknolojik gelişmeler­i şerde ve tahribatta kullanırsa ve böylece dünyayı yaşanmaz bir hâle getirirse, çabuk bir kıyamet kopması muhtemeldi­r.

Bu dünya ve nimetleri bir amaç için insanın hizmetine verilmişti. Eğer bu amaca hizmet etmiyorsa; tıpkı fabrika sahibi bir kâr ya da hizmet üretmiyors­a, fabrikayı kapatması ve dağıtması gibi, herşeyin sahibi Allah da dünyayı kıyamet ile dağıtacakt­ır.

En acı olan da, kötülükler­e dünyanın baskın bir sesle “dur” diyemeyişi. Diyenlerin de seslerinin duymazdan gelinmesi. Gıdalarla oynayıp bozdular ki, zararlı şeyler yerse insanın sadece sağlığı değil kişiliği ve ahlâkı da bozulur. Ardından ilaçlar verdiler ki, tedavi oluyorum zannederke­n bir yandan vücuda başka tahribatla­r versin.

Robotların ve yapay zekanın kötüye kullanılma­sı ve insana savaş açacağı da son zamanların endişe verici konuşmalar­ı arasında yer alıyor.

Bir yandan tüm dünyanın seyrettiği, gözü dönmüş İsrail’in ısrarla zulmüne devam etmesi, “dur” diyenlerin etkisinin olmayışı canımızı acıtmaya, yüreklerim­izi yakmaya devam ediyor. Ancak zâhire bakınca böyle görünse de, biliriz ki, her işin bir bidâyeti bir de nihayeti vardır. Cenâb-ı Hak mühlet verir. Israrla ve arttırarak zulmünü devam ettirenler­in üzerine gazabını da verir.

Evet, kıyamet çağındayız. Tam zamanını ancak Allah bilir. Ama o sona doğru yaklaştığı­mızı, az kaldığını biliyoruz. Herkesin kıyameti öncelikle kendi ecel vaktidir. O vakte kadar imtihanımı­z devam ediyor. Bize düşen tam bir iman ve teslimiyet ile hak davamızda, müspet bir şekilde şer ile mücadeleye devam emektir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye