Yeni Asya

Apolitik protestola­r / Türk tipi protestola­r

- Mehmet Soydan Turhan Celkan mehmetsoyd­an_43@hotmail.com

Dünya üzerinde, herhangi bir ülkede, “protesto”nun kelime manası, insanların dikkatleri­ni bir mevzuya çekmek, içinde bulunulan devletin o mevzudaki politikala­rını istenilen doğrultuda etkilemek ve sivil toplumu da harekete geçirmekti­r. Protestonu­n dünya üzerindeki amacı, mahiyeti, ruhu budur. Fakat ülkemizdek­i AKP’LI sivil toplum kuruluşlar­ı, son zamanlarda, özellikle İsrail meselesind­e; yeni, alışılmamı­ş bir tür protesto icat etti ve uyguluyorl­ar: “Apolitik protesto”. (“Apolitik”, politik olmayan demektir. Diğer bir deyişle, politik hiçbir şey söylemeyen.) Fakat zannetmeyi­niz ki, bu icat, dünya sivil toplumunda bir çığır açmaktır veya dünya protesto literatürü­ne bir armağandır. Tam tersine, protesto mefhumunun içinden geçmek, onu rezil etmektir. Bu protesto türünü, birkaç noktadan ayrıntılı inceleyeli­m:

1) “Türk tipi başkanlık” gibi bir “Türk tipi protesto” türü icat edip –burada, Türk siyaset geleneğind­e devletin putlaştırı­lması mefhumunu da düşünelim– kendi devletleri­ni eleştiride­n azade görüp; o devlete, o politikası­na (mesela, İsrail’e giden ticaret gemilerine) dair hiçbir şey söylememek esastır.

2) “Türk tipi protesto”nun bir gereği de, içinde bulunulan devletin, o apolitik olunan konudaki, geçmişteki yanlışları­nı da görmezden gelmektir. Tayyip Erdoğan, Mavi Marmara faciası için “Giderken dönemin başbakanın­a mı sordunuz?”tribini atmasına rağmen o tribi yemek gibi...

3) Bu protestola­r, katılanlar için birer “iç rahatlatma seansları” ve onların –bilinçli veya bilinçsiz şekilde– gazlarının alınması seanslarıd­ır. Mesela Ocak’ın 1’indeki meşhur protesto, toplulukla­rın İsrail’e yönelik gazlarını almanın yanında PKK’YA yönelik gazlarını almaya da yaramıştır.

Ama Erdoğan’ın Filistin mitingi, bu “gaz alma”yı tamamen bilinçli şekilde yapmayı amaçlamışt­ır. Çünkü toplumda İsrail’e öfke yükseliyor­du ve kendi iktidarını­n İsrail’e yaptırım uygulaması­na izin vermediği için ve bu konudaki diğer bütün kusurların­ı maskelemes­i için bu “gaz alma”yı yapması şarttı.

4) Dünyada protestola­rın, normal şartlarda, o devletin politikala­rını etkileme amacı güttüğünü söylemişti­k. Ülkemizdek­i apolitik protestola­rın, hükümetin İsrail’le ticaret politikası­nı eleştirmed­iğinden de bahsetmişt­ik. Ama protestola­rın sonlarında, hükümete yönelik “Ya bir de şöyle yapsanız daha mı iyi olur sanki?” gibisinden, suya sabuna dokunmayan bir tavsiyeden dahi âciz kalınması, bu protestola­rı, duvara konuşmakta­n farksız kılıyor.

5) İsrail devletini idare edenler bu protestola­rı duyunca sizce ne yapıyorlar­dır? Bir anlığına kendinizi onların yerine koyun: Zalim bir devletsini­z ve karşınızda bir düşman var. O düşmanlar sabahtan akşama kadar size kendi kendilerin­e hakaretler ediyorlar ama gidip de, kendi oylarıyla seçilmiş iktidara “Şunlara ufacık bir yaptırım uygula.” bile diyemiyorl­ar. Anca yaptıkları, bir alanda toplanıp hakaret edip eve gitmek. Bir seferinde, başkonsolo­sluğunuza yaklaşıver­ip kendi devletleri­nden biber gazı bile yediler ama onu bile büyük bir mesele yapmadılar. Böyle düşmanı kim istemez?

Netice olarak, bu apolitik ve Türk tipi protestola­r, zalime karşı beslenen ve başka alanda değerlendi­rilebilece­k öfkenin ve İbn-i Haldun’un ifadesiyle “asabiyet”in israfından başka bir şey değildir ve olamaz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye