Yeni Asya

Ihlaslı az kişi çok sayıdaki düşmanı yendi

- İbrahim Günaydın

Amâlika kralı Câlut, İsrâil oğullarına saldırdı ve onları perişan etti. Onları memleketle­rinden çıkarıp kovdu. Bunun üzerine Benî İsrâil, o dönemin peygamberi­ne: “Bize bir komutan seç. Allâh yolunda cihad edip savaşalım.” dediler.

Bunun üzerine o dönemin peygamberi, Tâlut’u hükümdar seçti. Yahûdiler buna itiraz ettiler. “Zengin, şöhret ve servet sâhibi olmayan biri bize nasıl hükümdar olur?” dediler.

Oysa Tâlut, ilim sahibi, fazîletli, cüsseli ve uzun boylu idi. Meleklerin taşıdığı ve içinde Tevrat’ın bulunduğu ahid sandığı da Tâlut’a geri verildi.

Bu “tâbut” yani ahid sandığı, savaşlarda askere moral, şevk ve güç vererek gâlibiyete sebep olurdu.

Talût cihad için meydana çıkınca, askerlerin­i nehir suyu ile imtihan yaptı. 80 bin civarındak­i askerin çoğu ırmaktan kana kana çok su içerek imtihanı kaybetti.

Çok az sayıda tahkîkî îmana sahipleri, nehirden su içmeyerek sınavı kazandı. Bir avuç kadar az içenler de nehri geçti. Câlut’la savaşma zamanı gelince, nehirden az su içenler: Bizim Câlut’a karşı savaşacak gücümüz kalmadı, dediler.

Nehirden hiç su içmeyen çok az sayıdaki tahkîkî îman ve ihlâs sâhibi 350 kişi, “Nice az sayıdaki kişi, Allâh’ın izni ile, çok sayıdaki kişilere galip gelmiştir. Allâh sabredenle­rle berâberdir.” deyip sebât ve sadâkât gösterdile­r. “Yâ Rab bize sabır ver, bize sabır dök ve bize sabır akıt. Bize yardım et.” diye duâ ettiler.

Mübârezede, 7 yaşındaki Dâvûd Peygambere üç taş dile gelerek, “Bizi al ve Câlut’u bizimle öldür! dediler. Davud Peygamber de, bu üç taşı atarak, yenilmez sanılan o dönemin en büyük ve en zâlim deccalı Câlut’u öldürdü. Ordusu da hezîmete uğrayıp perişan oldu.

Îman, ihlâs, istikâmet, sabır, sebat, Kurân ve sünnet üzere kalınız.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye