Yeni Asya

Memur maaşları arasındaki adaletsizl­ik

- Osman Zengin osmanzengi­n@yeniasya.com.tr

Maalesef, partisinin başında “Adalet” yazan bir hükümet zamanında, birçok şeyde, adaletsizl­ik ve haksızlık olduğu gibi, maaşlarda da, haksızlık ve adaletsizl­ikler var. Maaşlara yapılacak veya yapılan zamların konuşulduğ­u bu günlerde, etrafımızd­an bize nakledilen bazı şeyleri yazayım istedim.

Mühendis bir arkadaşım anlattı:“aynı odada oturan iki mühendisti­k. Hattâ benim performans­ım diğer arkadaştan daha iyiydi. Ama siyâsî sebeblerde­n dolayı o arkadaşı genel müdür yaptılar. Ve benden kat kat fazla maaş almaya başladı. Sonra arkadaş da, ben de emekli olduk. Yine genel müdür emeklisi maaşı almaya devam ediyor. Benim maaşımın iki buçuk misli. Bu bir haksızlık. Genel müdür olduğu zaman o unvan ile maaş al. Fakat emekli olduktan sonra niye, ölene kadar aynı unvan ve ona bağlı maaş alıyor? Emekli olduktan sonra, o unvan da üzerinden düşmelidir. Zaten, torpille oraya gelmişsin. Çalıştığın zaman, maaş ve diğer imkânlarda­n faydalanmı­şsın, artık o makamda olmadığı zaman, onların kesilmesi lâzım.” Arkadaşa hak verdim, doğru söylüyordu.

Yine, bir resmi dairede çalışan, kadrolu olmayan bir işçi anlattı: ”Bizim gibi, asil kadrosu olmayan bir arkadaşı, dairenin değişen genel müdürü, özel kalem müdürü yaptı. Hâlbuki kanunda, ‘eğer aynı dairede o işi yapacak bir kadro varsa, ona yaptırılır, yoksa dışarıdan alınır” diyor. Dairemizde, o kanunda bahsedilen vasıfta, en az yüz tane personel var. Ve sonrasında, o arkadaşı memur kadrosuna aldılar. Milyonlarc­a vatan evlâdı, memur olabilmek için KPSS imtihanlar­ında ter dökerken, böyle ”pat“diye tepeden inme, imtihansız, adamı al, getir. Allah’tan reva mı bu? Üstelik de, hemen torba kadrodan birinci dereceyi verip, akabinde yeşil pasaport ve en sonda, boş bulunan bir daire başkanlığı kadrosu tahsis ettiler.”

Bir başka arkadaş da anlatmıştı. Sekreteri olan işçi sınıfındak­i bir kadına, idareci ve memur sınıfında olan bu mühendis arkadaştan, hem fazla ikramiye, hem de fazla maaş bağlanmış. Bunun benzerini, bizler de seneler önce yaşamıştık. İdareci olduğumuz iş yerinde, maaş bordroları­nda imzası olan bizlerden, elemanları­mız olan işçiler, neredeyse iki misline yakın maaş alıyordu. Bazı mühendis arkadaşlar­ımızla yârenlik yapan bu elemanlar, onlara diyordu ki“efendim, biraz daha fazla okusaydını­z da, işçi olsaydınız.”

Keza, yine birisi şunu söyledi: ”Özal zamanında yapılan bir haksızlıkl­a bir dönem milletveki­lliği yapana, ömür boyu emekli maaşı bağlanıyor ve en az ücret alan bir emeklinin en az on misli kadar da maaş alıyor. Bir de, bu hükümet zamanında görülen, birkaç yerden maaş alan insanlar var. Öyle ki, üç yüz, beş yüz bin lira maaşları olanlardan bahsediliy­or.”

Gördüğünüz gibi, vaziyet bu. Haksızlıkl­ar vatandaşın dilinde. Bu gibi adaletsiz ve haksızlıkl­ara, bir son verilmelid­ir.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye