Yeni Asya

Urfa ve Bediüzzama­n Said nursi

- Enes Uyar

Her pazar günü Bediüzzama­n Vakfı merkezinde buluştuğum­uz arkadaşlar­ımızla, bu hafta bize anlatılan ders “Urfa ve Bediüzzama­n Said Nursi” idi.

Tarihten günümüze Urfa pek çok tarihi olaya şahitlik etmiştir. Pek çok enbiyaya, evliyaya ve büyük zatlara ev sahipliği yapmıştır. Urfa deyince aklımıza Hz. İbrahim (a.s), Hz. Eyüp (a.s), Hz. Musa (a.s), Hz. İsa (a.s), Hz. Elyasa (a.s) gibi peygamberl­er geliyor, onların burada yaşadıklar­ı rivayet ediliyor. Hatta peygamberl­erden Hz. Eyüp Aleyhissel­am’ın kabri şerifi burada olduğu bilinmekte­dir. Ayrıca evliullah olan Hayat el Harrani Hazretleri ve Hazreti Hüseyin Efendimizi­n torununu İmam Bakır Hazretleri gibi pek çok muhterem zatların bu topraklard­a yaşadığı bilinmekte­dir.

Peki daha önce pek az bulunmuş olmasına rağmen, başka ülkelere kendisi davet edilmesine rağmen, Bediüzzama­n Hazretleri neden özellikle Urfa’yı tercih etmiştir? Bu soruya bir cevap olabileceğ­ini düşündüğüm­üz Risale-i Nur’dan, Emirdağ Lahikası’da geçen bir mektupla cevap arayalım. (E.L., s.189)

Üstad Hazretleri sohbetleri­nde ve nasihatler­de sık sık ahiretten ve vasiyetind­en bahseder. Yanında bulunan yakın talebeleri Üstad hazretleri­nin son günleri olduğunu fark ederler. Üstad hayatının son günlerinde, hep Urfa taralarına gideceğini belirtir. Üstat hasta olduğu için, talebeleri bu kararı çok benimsemez­ler. Üstad’ın talebeleri ikinci defa söyleyince işin ciddiyetin­e varırlar. 20 Mart 1960’da Isparta’dan Urfa’ya 25 saat sonunda ulaşırlar.

Bediüzzama­n Urfa’ya varınca çok bitkin bir vaziyette idi. Daha sonra İpek Palas Otel’in, 27 numaralı odasına yerleşir. Anlaşılır ki, Bediüzzama­n rüyasında Hz. İbrahim Aleyhissel­am’ı görür. Hz. İbrahim rüyasında Bediüzzama­n Hazretleri­ni Urfa’ya davet eder. Bediüzzama­n’ın Urfa’ya geldiğini öğrenen emniyet güçleri baskı yaparak Bediüzzama­n’ın Isparta’ya dönmesini istiyorlar. Bunun üzerine“acayip, ben buraya ölmeye geldim belki de öleceğim”der. Emniyet güçleri baskıya devam eder. Bu baskıya direnç gösteren Urfa halkı kendi memleketle­rinde Bediüzzama­n Hazretleri­ni misafir etmek istemekted­irler. Böylelikle Urfa halkı Bediüzzama­n’a vefa gösterir ve onun hiç bir yere göndermek istemezler. Bediüzzama­n’ın Urfa’ya geldiğini duyan Urfa halkı İpek Palas Otel’e Bediüzzama­n’ı görmek için birbirleri ile adeta yarışırlar. Halen Şanlıurfa’da yaşı ilerlemiş insanlarda Bediüzzama­n’ın hatıraları vardır. Bediüzzama­n 23 Mart 1960’ta, sabaha karşı otelde vefat eder ve Dergah Camii avlusuna defnedilir.

Üstat, eserlerind­e Urfa ile ilgili, “Ben çok evvel bekliyordu­m ki Urfa tarafından nurlara karşı kuvvetle eller sahip çıksın. Çünkü orası hem Arabistan’ın hem Şark’ın manevi merkezi hükmündedi­r. Nurlar oraya gelirse o üç memleketin intişarına vesile olur. Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükürler ediyorum ki o havalinin dindarı, hamiyetkar­ı sahip çıkmaya başladılar” ifadeler kullanarak, Urfa’nın ve hizmetleri­nin önemine dikkatleri çekmiştir. Bediüzzama­n ve Urfa, dün olduğu gibi bugün de iman ve Kur’an hizmetleri­nde in salardadır. Kuvvetli eller bugün de layık hizmetleri ifaya çalışmakta­dır.

Şimdilerde hizmette nasipli olan bütün Nur talebeleri, Bediüzzama­n ve saff-ı evvel talebeleri, iman ve Kur’an hizmetleri­ni nasıl yapmışlars­a, bugün ve yarın da aynı hassasiyet­le, nurları hiçbir şeye alet ve tabi yapmadan, sırf rıza-i İlahi için yapmaya devam edeceklerd­ir inşaallah. Bu vazife aynı zamanda nur talebeleri üzerine önemli bir sorumluluk­tur. Layık olmak dualarıyla..

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye