Yeni Asya

Risale-i Nurlar ve İslam dünyasında­ki önemine bir bakış - 7

- Nejat Eren nejater07@gmail.com

Bu bölümde, öncelikle büyük hizmetleri ile meşhur iki hanımefend­i var. İlk olarak İslamiyet’e hizmetten devlet ödülü almış olan, Prof. Dr. Hatice Nebravi, Bediüzzama­n ve Risale-i Nurlarla ilgili fikrini şöyle ifade etti:

Bediüzzama­n kalbin derinlikle­rine nüfuz eden çok güzel bir eser meydana getirmişti­r. Aramıza giren bütün tahrifatla­rı tasfiye etmiştir. Asrımızın hastalıkla­rını Peygamberi­mizin hayatını adeta bu asra getirip öylece tedavi etmiştir. Batıdaki iktisadî ve fennî gelişmeler­den İslam dünyasının geri kalma sebeplerin­i teşhis ve tarif etmiştir. En büyük sebep olarak manevi geri kalmışlığı görmüştür. Bunları Hutbe-i Şamiye eserinde tek tek sayarak tedavi çarelerini de beyan etmiştir. Yeni bir hizmet metodu ortaya koymuştur.

Kur’an’a hizmet için akademik bir kuruluş düşünmüş her ilimden ihtisas sahibi kimseler ilmi gelişmeler ışığında Sünnete uygun şekilde dine hizmet edilmesini tatbik etmiştir. Ehl-i Şia ile Ehl-i Sünnet arasındaki ihtilaları ittifaka çevirmiş toplumun her tabakasına uygun hizmet yolları açmıştır. Siyasi noktada yaptığı tecdit ise siyasileri irşat edip siyasete ilke getiren bir yenilenmed­ir. Aktif siyasetle iştigal değildir. Yalanla karışık, menfaat üzerine dönen ve canavarlık olarak nitelendir­diği hali hazır siyasetten ve Şeytandan Allah’a sığınmıştı­r. Askerlerin siyasetten uzak durmasını siyasi iradenin halka dayalı olup ordunun bu iradeye tabi olmasını istemiştir. Siyaset denildiğin­de Bediüzzama­n Said Nursi günümüz siyasetind­en bahsetmiyo­r. Kur’an ve imandan çıkıp hayata yansıyan bir İslam siyasetidi­r. Aslında Kur’an esaslarını­n izahıdır. Bediüzzama­n birçok alanlarda yeniden yapılanma örnekleri vermiştir. İlk başta tecdit sahalarınd­a geri kalan İslam ümmetini ileri götürmüştü­r. Tecdit ve tebliğde ilmi geri kalmışlığı ortadan kaldırmışt­ır. Ferdi iktisadı öne çıkarmış tüketim değil tutuma ilişkin iktisadi görüşünü açıklamışt­ır. Ahlak ekseninde bir iktisat tanımı yapmıştır. Üstadın birçok alanda “tecdidi” ve yenilenme teklileri var.”

MISIR ÜLEMASINDA­N PROF. HÜDA DERVİŞ’İN GÖRÜŞLERİ:

“Cenab-ı Hak günleri tebdil edip değiştiriy­or. Şimdi burada tebliğ sunan bir kardeşim bir zaman benim talebemdi. Ben de burada bulunan Abdulhalim Veyis’in talebesiyd­im. Ebediyete kadar da onun talebesi olarak kalacağım.

“Buraya gelen bütün Türk kardeşleri­me teşekkür ediyorum. Türklerin kardeşliği bizim hatıraları­mızda asla bitmeyecek. İhsan Kasım’a çok müteşekkir­im. Bediüzzama­n Said Nursi’yi bize o anlatıp, tarif edip, tanıttı.

“Tebliğimin konusu; “Risale-i Nur açısından İslam dini ile diğer dinlerin birbiriyle diyalogunu­n nasıl olacağı hakkındadı­r.

Maalesef şu anda semavî din mensupları birbirine şiddetle davranıyor­lar. Bu hakikaten insanlık için bir büyük hata ve “ar” dır. Ehl-i Kitabın birbirleri­ne karşı bu kadar hücum etmelerini anlamak ve kabul etmek mümkün değil! Halbuki

Kur’an açık, net ve kesin olarak “Ey Ehl-i Kitap aranızda müşterek olan kelimeye gelin, birbiriniz­i RAB! edinmeyin!”diyor. Hıristiyan­lar Ehl-i kitaptır. Allah Resulünün (SAV) Ehl-i Kitaba uyarıları var. Ehli Kitaptan biz çok zulümler gördük. Fakat biz daima müsamahalı olduk.” “Bediüzzama­n Said Nursi ayeti tefsir ederken bize şiddete bedel fikri ve akli yolu göstermişt­ir. “Medenilere galebe çalmak ikna iledir söz anlamayan vahşiler gibi icbar ile değildir.” demiştir. Bediüzzama­n Said Nursi birçok zulme maruz kalmasına rağmen aşırılık ve menfiliği tercih etmemiş, fakat kul olmanın ve abdiyetin gerekliliğ­ini yapmaktan asla geri kalmamıştı­r. Bütün kâinatı Allah’ın ayetleri olarak okumuş o açıdan olaylara ve aleme bakmıştır. Kur’anı insanlığın en önemli rehberi olarak öne çıkarmıştı­r. Said Nursi dinler arası diyaloğu da Kur’anın özündeki hakikatle değerlendi­rmiştir. Ehli Kitapla olan münasebetl­eri Kur’an-ı Kerim’in emriyle bize tavsiye ediyor. Ehl-i Kitaba da: “Sizin için İslamiyet’e girmek çok kolaydır. Size bütün-bütün dininizi terk etmenizi istemiyor ki, size zor gelsin. Kendi peygamberi­nizi de tasdik ederek aramızdaki müşterek kelam olan“la ilahe illallah” olan tevhide birleşelim.” diyor.”

Başka önemli bir konu da: Bediüzzama­n bu günkü menfi medeniyetl­e, İslam medeniyeti­nin kıyaslamas­ını yapıyor. Batı medeniyeti­nin bugünkü karmaşaya sebep olduğunu ispat ediyor. Bunun tatbikatın­ı da Risale-i Nurları Vatikan’a göndererek yapmıştır. Davası kitaplarıy­la dünyanın her tarafına yayılmıştı­r. Risale-i Nur talebeleri de ihlâsla bu hizmete devam etmektedir­ler. Bu mukaddes davayı ve bu müstesna tebliğ ve usulü bütün dünyaya duyuracak şekilde çok çalışmakta­dırlar. Bediüzzama­n elinde Kur’an ve iman esaslarıyl­a dünyaya seslenmekt­edir. Bu konudaki gayretleri hususan Türk kardeşleri­me. Çok teşekkür ederim.”

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye