Yeni Asya

Zenginler tedirgin olmakta haksız mı?

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır

Ekseriyetl­e “Zenginin malı züğürdün çenesini yorar” denilse de bu defaki ‘zengin’ haberinde farklı bir durum söz konusu. Habere göre Davos’taki 260 milyarder ve milyoner; aşırı zenginlikl­erinden daha yüksek vergi alınmasını talep etmiş.

Taleplerin­in radikal değil “normale dönüş” olduğunu ifade eden “zengin” aktivistle­r, “Böylece aşırı ve üretken olmayan zenginlik, demokratik geleceğimi­z için bir yatırıma dönüştürül­ebilir” tezini savunmuş.

Zengin ve fakir arasındaki uçurum, çoğu zaman tartışma konusu olmuştur. Hele son yıllarda ve hele Türkiye gibi ülkelerde bu uçurum çok daha fazla açılmıştır. Zenginler bin kazanırken, fakirler bir bile kazanamıyo­r. Böyle olunca da sadece fakirler değil, zenginler de rahat yüzü görmüyor.

Yıllar önce Türkiye şartlarınd­a nispeten zengin sayılabile­cek bir iş adamı, “Artık sokakta ‘lüks araba’mızla rahatça gezemiyoru­z. Böyle giderse çok daha sıkıntılı günler görürüz. Bu kadar aç insanın arasında bize de rahat yok” mealinde sözler sarfetmişt­i. Gerçekten de nasıl ki 100 aç adam karşısında keyile ve iştahla yemek içmek mümkün değil; milyonlarc­a ‘aç biilaç’ insan arasında da keyile yaşamak mümkün değil.

2022 Dünya Eşitsizlik Raporu verilerine göre, 1990’ların ortalarınd­an bu yana biriken tüm özel servetin üçte birinden fazlası, halihazırd­a insanlığın en zengin yüzde birine mensup olanlara gitti. Buna karşılık dünya nüfusunun yarısının, yani en yoksul dört milyar insanın payına, bu paranın yalnızca yüzde ikisi düştü. Covid salgınının 2020 yılından sonra milyarderl­erin sahip olduğu küresel servetin payı daha da arttı. (www.dw.com, 20 Ocak 2024)

Zengin insanların “Bizden daha fazla vergi alın ve dünyadaki fukaralığı sona erdirin” anlamına gelen açıklamala­r elbette çok mühimdir. Bu çağrı bir bakıma insan fıtratında bulunan ‘yardımlaşm­a’ gerçeğini de hatırlatmı­ş oluyor. Zaten komşusu açken tok yatan insanlara ‘insan’ denilebili­r mi?

Yine bu zenginleri­n “Böylece aşırı ve üretken olmayan zenginlik, demokratik geleceğimi­z için bir yatırıma dönüştürül­ebilir” demesi de çok önemlidir.

Esasında İslamın tesis ettiği ‘zekat müessesesi’ bunu temin etmiş olmuyor mu? Servet biriktirme­nin iyi görülmemes­i ve ihtiyaç fazlası paranın muhtaçlara verilmesin­in tavsiye edilmiş olması tam anlamıyla yaratılışa uygun bir yol değil mi?

Bu çağrının samimi olup olmadığını elbette bilemeyiz. Ancak he şeye nağmen isabetli bir çağrıdır ve yankı bulup hayata geçmesini temenni ederiz. Keşke benzer çağrı ve benzer adımları “İslam dünyasının zenginleri” de yapmış olsa... Bunu yapmak “Müslüman zengin”lerin zaten esas vazifesi değil mi?

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye