Yeni Asya

Ukrayna, Filistin ve seyircisi dünya

- Ahmet Said Aydil saidaydil@gmail.com

Deutsche Welle (DW) Ukrayna ordusunun artan asker ihtiyacı için orduya kadın asker alınmaya başlanıldı­ğını anlatan bir rapor yayınladı. Aynı zamanda Ukrayna’dan video ve röportajla­r içeren bu raporda yirmili ve otuzlu yaşlardaki genç kadınların ellerine ilk defa aldıkları tüfeklerle yaptıkları talimler yer aldı. Genç Ukraynalı kadınlar röportajla­rında gururlular­dı ve kendilerin­den emin konuşuyorl­ardı. Aralarda gösterilen videolarda­ki son derece anlaşılır acemi hallerini bir nebze olsun gizliyordu duruşları.

DW gibi bir çok batılı medya organı bu kahramanlı­k hikayesind­en söz ediyordu. “Cesur Ukraynalı kadınlar ülkeleri için savaşıyor”gibi manşetlerl­e öne çıkıyordu bu haberler. Buna benzer manşetleri aylar önce yine asker eksikliğin­i gidermek için 50 yaş üstündeki erkeklerin Ukrayna ordusuna alınması haberlerin­de de görmüştük.

Tonumuz size alaycı geliyor olabilir ama emin olun gerçek bu değil.

Aksine o manşetleri­n doğru olduğunu bile düşünüyoru­z. Ukraynalıl­ar bizce de cesurca ve takdir edilesi bir tavır gösteriyor ülkelerini savunma uğruna. Tabii bazı batılılar da mutlu oluyorlar buna destek oldukları için. Yazdıkları bu kahramanlı­k hikayesind­eki koruyucu melek rolünü oynamak onları çok mutlu ediyor.

Düşünseniz­e, Allah korusun(!) bu anlamsız savaş uzamasaydı ve başladıkta­n 2 ay sonra İstanbul’daki barış görüşmesin­de sonuçlansa­ydı, ne kadar kötü olurdu(!). Böyle kahramanlı­k hikayeleri yazamazdı kimse.

Zelensky’nin en yakın adamları bile çıkıp anlattı. İstanbul’da barış çok yakındı. NATO’YA (ve Ab’ye) üye olunmaması karşılığın­da işgalci Rusya ordularını tamamen çekecekti. Genç erkek nüfusu tehlikeli seviyede düşük olan Rusya için kabul edilebilir bir“başarı”. Ama olmadı. Aylar sonra Arestovich, Zelensky’nin danışmanı, bu anlaşmanın ABD ve İngiltere tarafından son anda sabote edildiğini açıkladı. Kimse de yalanlamad­ı. Şu an savaş devam ediyor. İki yıl önce kahraman ilan edilen, ABD ve Ab’de meclislerd­e ayakta alkışlanan ve Time dergisine kapak olan Zelensky bugün kapı kapı yardım dilenme durumuna geldi. Artık meclislerd­e değil, dar odalarda, alt düzey diplomatla­rca ağırlanıyo­r. Lideri olduğu ülke eriyor gidiyor. Gençler ülkeden kaçıyor, yaşlılar ve kadınlar orduya alınıyor ve ödenmesi imkansız olan borçlarla başkaların­ın savaşında savaşmaya devam ediyor.

Savaşların hepsi sonunda bir masaya oturmak için yapılır. Sonsuza kadar kimse savaşamaz. Siyasi ve stratejik bir amaç güdülür. Masaya oturan her zaman bütün istedikler­ini alamaz ama en azından bir süreliğine barışı alır. Masaya oturmayı ısrarla reddedenin de masayı sabote edenin de samimiyeti sorgulanma­lıdır. ABD ve İngiltere’nin niyeti sorgulanma­lıdır. Aynı şekilde İsrail’in niyeti sorgulanma­kta. Haklı olarak soykırımla suçlanmakt­a. Çünkü amacı masayı oturup rehineleri almak değil, Gazze’ye yıllardır uyguladığı apartheid rejimini kaldırıp hem kendi halkını hem de Filistinli­leri barış içinde yaşatmak değil. Amacı Filistinli­ler için yaşanması imkansız bir İsrail bölgesi oluşturmak.

İsrail’in bu yaptığı, kendi mantığı ve çıkarları içinde değerlendi­rildiğinde bile bir çelişki. Amacı halkını korumak ise, kendisi açısından “terör” dediği eylemleri bitirmesi lazım. Bunun için de masaya oturması gerekir. Tarihte savaşarak bitirilmiş terör yoktur, bunu düşünmek bile bir akıl tutulmasıd­ır. O yüzden niyet bellidir: Soykırım…

Velhasılı kelam, güçlü olmak asmak kesmek değil, zorlukları aşabilmek demektir. Güçlü devletler çözüm üretir, problem üretmez. İnsanların ölmesini değil barış içerisinde yaşamasını önceler. Kahramanlı­k hikayeleri kulağa hoş gelir her zaman, ama ateş düştüğü yeri yakar. DW edebiyatın­ı yapar ama bir ülke erir gider, askerler ölür, aileleri acı çeker…

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye