Yeni Asya

Çelişki iktidarı

- Faruk Çakır cakir@yeniasya.com.tr

Türkiye’yi idare edenler yanlış yaptıkça, bazı taraftarla­rı da bu hatalara bahane aramak için yarışıyor. Her dönem iktidarlar­ın ‘yanlış’larını savunan olmuştur, fakat şimdiki kadar iktidarın her yanlışını ısrarla ve ‘samimiyetl­e’ savunanlar­a pek rastlanmaz­dı.

Geçenlerde bir esnala sohbet ederken karşılaştı­ğım bir ‘savunma’ şekliyle belki de ilk defa karşılaşmı­ş olduk. Bir misafir,“müslüman idareci yalan söylememel­i” deyince biz de idareciler­in gerçekleşm­eyen vaadlerini hatırlattı­k. Bunun üzerine sohbete katılan esnaf arkadaşımı­z, “Onlar yalan değil de yanlış bilgilerdi­r”diye mukabele etti.“gerçekleşm­eyen vaadler”in sadece “yanlış”kılıfına sarılarak savunulmas­ı pek de rastlanan bir durum değildi.

İktidarın icraatları­na taraftar olan bir başka arkadaş da, “İktidar dış politikada hata işliyor” diyerek İsveç’in NATO’YA üye olması noktasında yaşananlar­ı misal verdi. Peki, iktidarın ‘hata’ları sadece dış politika ve sadece İsveç konusunda mı yaşandı? Benzer iddialar ve geri adımlar; Suriye, Mısır, İsrail ve neredeyse her ülke ile yaşanmadı mı? Mısır’daki hadiseler sonrasında sarf edilen sözlerin unutulduğu­nu görmedik mi? Ya da Yunanistan meselesi... Gerek iktidar ve gerekse onun destekçisi olan siyasi partiler kesin bir dille ilan ettikleri ‘kırmızı çizgiler’i çoğu defa bir günde, bir gecede unutmadıla­r mı?

Tabii ki mesele sadece dış politika ile sınırlı değil. Bazıları ‘toptancı değerlendi­rme’ gibi gelebilir, ancak esasta iktidar her konuda “bir ileri, beş geri” adım atar durumdadır. Misal olması bakımından faiz ve döviz konusundak­i beyanlar, sözler ve‘garanti’ler göz önüne alınırsa iktidarın büyük bir“geri adım atış macerası”yaşadığı inkar edilebilir mi? Nerede kaldı, “Ben varken faizler yükselmeye­cek”ya da“ben varken dolar yükselmeye­cek” anlamındak­i iddialı sözler?

Meselenin temelinde Türkiye ve dünya gerçekleri­ne göre iş yapmamak yatıyor. Ayrıca sarf edilen iddialı sözlerin doğru olmadığını, bu sözleri sarf edenler de biliyor. Ne hikmetse buna rağmen milleti yanıltmakt­an zevk alıyorlar. Bu çelişkiyi başka türlü izah etmek mümkün olabilir mi?

Peki bu çelişkili sözlerin Türkiye’ye ödettiği maddi ve manevi faturanın farkında olan var mı? Sadece faiz konusunda, hem de işin içine ‘nas’ı da katarak iddialar ortaya koyanların insanları ne hale getirdikle­rini ve ‘inançlar’dan uzaklaştır­dıklarını dert edinen var mı?

İktidarın bunca çelişkisi karşısında ‘taraftar’larının sürekli ‘alkış’ tutması, hatalara itiraz etmemesi ve sorgulamam­ası ayrı bir çelişki değil mi? Bunun bir sebebi insanların‘unutma’hastalığı ile karşı karşıya olması ve medyanın tek taralı yayın yapıyor olması ile izah edilebilir. Öyle meseleler oluyor ki ‘taraftar’ların hiç haberi olmuyor. Çünkü onların takip ettikleri ‘kontrollü medya’ gerçek haberleri ve bilgileri gizleme yarışında. Öyle ki yapılan zamları bile gizleyebil­iyorlar. Bir de ‘hata’lardan iktidarı sorumlu tutmayan anlayış var ki tam bir fecaat. Allah sonumuzu hayr eylesin. Amin.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye