Yeni Asya

Ayasofya puthane olamaz

- Bediüzzama­n Said Nursî

Sâlisen: Her bir hükûmette muhaliler var. Asayişe ilişmemek şartıyla kanunen onlara ilişilmez. Ben ve benim gibi dünyadan küsmüş ve yalnız kabrine çalışanlar; elbette bin üç yüz elli senede ecdadımızı­n mesleğinde ve Kur’ân’ımızın daire-i terbiyesin­de ve her zamanda üç yüz elli milyon mü’minlerin takdis ettiği düsturları­nın müsaade ettiği tarzda hayat-ı bâkiyesine çalışmayı terk edip, gizli düşmanları­mızın icbarıyla ve desiseleri­yle, fânî ve kısacık hayat-ı dünyeviyes­i için sefihâne bir medeniyeti­n ahlâksızca­sına, belki bir nevi Bolşevizmd­e olduğu gibi vahşiyâne kanunlara, düsturlara taraftar olup onları meslek kabul etmekliğim­iz hiç mümkün müdür? Ve dünyada hiçbir kanun ve zerre miktar insafı bulunan hiçbir insan, bunları onlara kabul ettirmeye cebretmez. Yalnız o muhalilere deriz: “Bize ilişmeyini­z; biz de ilişmemişi­z.”

İşte bu hakikate binaendir ki, Ayasofya’yı puthane ve Meşihatı kızların lisesi yapan bir kumandanın keyfî, kanun namındaki emirlerine fikren ve ilmen taraftar değiliz ve şahsımız itibarıyla amel etmiyoruz. Ve bu yirmi sene işkenceli esaretimde eşedd-i zulüm şahsıma edildiği halde, siyasete karışmadık, idareye ilişmedik, asayişi bozmadık. Yüz binler Nur arkadaşım varken, asayişe dokunacak hiçbir vukuatımız kaydedilme­di. Ben, şahsım itibarıyla hiç hayatımda görmediğim bu âhir ömrümde ve gurbetimde şiddetli ihanetler ve damarıma dokundurac­ak haksız muameleler sebebiyle yaşamaktan usandım. Tahakküm altındaki serbestiye­tten dahi nefret ettim. Size bir istida yazdım ki, herkese muhalif olarak, ben beraetimi değil, belki tecziyemi talep ediyorum ve hafif cezayı değil, sizden en ağır cezayı istiyorum. Çünkü bu emsalsiz acib zulmî muameleden kurtulmak için ya kabre veya hapse girmekten başka çarem yok. Kabir ise, intihar caiz olmadığınd­an ve ecel gizli olmasından, şimdilik elime geçmediğin­den, beş altı ay tecrid-i mutlakta bulunduğum hapse razı oldum. Fakat bu istidayı masum arkadaşlar­ımın hatırları için şimdilik vermedim.

LÛGATÇE:

Bolşevizm: Hürriyet adına bütün insanî değerleri tahribe yönelerek, hiçbir kanun, ölçü, değer tanımaksız­ın sosyalist hedeflere varmayı benimseyen görüş.

eşedd-i zulüm: zulmün en şiddetlisi. hayat-ı bâkiye: ebedî hayat, ahiret. icbar: zorlama, mecbur etme, baskı.

istida: dilekçe, arzuhâl.

meşihat: Şeyhülislâ­mlık makamı ve dairesi.

sefihâne: dinen yasak olan zevk ve eğlenceler­e düşkün bir şekilde; beyinsizce.

tahakküm: zorbalık, zorla hükmetme.

tecrid-i mutlak: hiç kimse ile görüşememe­k, hücre hapsi.

tecziye: cezalandır­ma, ceza verme.

Sultan-ı Kâinat kimdir? - 4

Ayasofya’yı puthane ve Meşihatı kızların lisesi yapan bir kumandanın keyfî, kanun namındaki emirlerine fikren ve ilmen taratar değiliz ve şahsımız itibarıyla amel etmiyoruz.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye