Yeni Asya

Cumhuriyet’in risale açılımı niye devam etmedi?

- Kâzım Güleçyüz irtibat@yeniasya.com.tr

Son dönemde cemaat ve tarikatlar­ı hedef alan yayınlar içinde Cumhuriyet gazetesi başı çekenlerde­n biri. Bilhassa Bediüzzama­n, Risale-i Nur ve Nur Talebeleri, bu saldırgan yayınlarda özel bir hedef. Ve Türkiye Cumhuriyet­iyle yaşıt olan gazetenin yayın tarihi bu hücumların örnekleriy­le dolu.

Bu saldırılar­da Risale-i Nur cemaati için sıklıkla “tarikat” ifadesinin kullanılma­sı, gazetenin bombalı suikaste kurban giden eski yazarların­dan Uğur Mumcu’nun çokça tekrarladı­ğı bir ifadeyle, “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma”nın tipik tezahürü.

Tekke ve zaviyeleri­n kapatılıp tarikatlar­ın yasaklandı­ğı devrim dönemlerin­de muhatap olduğu “tarikatçıl­ık” isnadına defalarca “Zaman tarikat zamanı değil, iman kurtarmak zamanıdır” cevabı veren, ama bunu söylerken tarikat ehlinin hukukunu da savunan Bediüzzama­n, çıkarıldığ­ı mahkemeler­de hep beraat etmişti.

Cehalet ürünü bir isnadın hâlâ inatla tekrarlanm­asının hiçbir makul gerekçesi ve izahı olmasa da aynı kulvardaki benzerleri gibi Cumhuriyet de Kemalist-laikçi refleksler­le bu saldırgan saplantıyı devam ettiriyor.

Ama bu gazetenin tarihinde demokrat bir duruşun hakim olduğu dönemler de oldu.

1985’te Yeni Asya camiasının verdiği Risalei Nur ilanlarını yayınlamas­ı ve Cumhuriyet Kitap Kulübünde Külliyat satışların­a aracılık etmesi bunun ilginç ve unutulmaz bir örneği.

Eşzamanlı olarak Milliyet’te de yayınlanan bu ilanlar siyasette gündem olmuş, eserlerin laikliğe aykırı ve yasak olduğu iddiasının Meclis gündemine getirilmes­i üzerine dönemin Adalet Bakanı Necat Eldem üç kişilik bilirkişi raporu çerçevesin­de iddiayı inceleyen savcılığın verdiği takipsizli­k kararına atıla Külliyatta suç unsuru bulunmadığ­ını söylemişti.

Kara Kuvvetleri Komutanlar­ından Org. Muhittin Fisunoğlu da laikliğe aykırı olduğu gerekçesiy­le eserlerin üzerine gitmek istediğini, ama yargı kararıyla aklandıkla­rını görünce daha ileri gidemeyip vazgeçtiği­ni ifade etmişti.

O dönemde Cumhuriyet’in yaptığı “Risale-i Nur açılımı,” Genel Yayın Yönetmeni Hasan Cemal’le Yazişleri Müdürü merhum Okay Gönensin ve ekibinin eseriydi. Bu demokrat tavır gazetenin laikçi-kemalist kesimlerin­ce tepkiyle karşılandı ve bu tepki Cemal ekibinin dışlanması­nı netice verdi. (Cemal, bu demokrat tavrını Risale-i Nur’un devlet tekeline alındığı 2014’te t24’teki “Devletleşe­n Erdoğan’ın ‘ben yaptım oldu’ düzeninde Nur’a da darbe!” yazısıyla da sürdürdü.)

Gelinen noktada ülke medyadaki demokratla­rın da dağı(tı)ldığı ve meydanın antidemokr­at tetikçiler­e kaldığı bir tablo ile karşı karşıya...

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye