Yeni Asya

Yol gösterici ikazlar

- Hüseyin hgultekin@yeniasya.com.tr Gültekin

Ü stad Bediüzzama­n’ın dua ederek, nokta-i istinat olarak destek verdiği, Ahrarların devamı olarak gördüğü demokratla­ra, bazı önemli ikazlarda bulunduğun­u biliyoruz. Bu yol gösterici ikazları da, “İslam kahramanı” olarak tavsif ettiği merhum Adnan Menderes’e yazdığı bir mektuptan öğreniyoru­z.

Üstad’ın, merhum Menderes’e yaptığı mektupları­nda ısrarla nazarlara verdiği, “Birisinin cinayetiyl­e başkaları mesul olmaz.” (En’am, 164) şeklindeki, suçun şahsiliğiy­le ilgili ayet-i kerimedir.

Geçmişten bugüne kadar, başta siyaset alanında olmak üzere birçok alanda, Allah’ın bu emirleri dikkate alınmadığı­ndan nice mağduriyet­lere sebep olunduğunu, tarihî vakalar bize gösteriyor.

Bu durumu dikkate alan Üstad Bediüzzama­n bu ayet-i kerime ışığında Menderes’e de özetle, “suçun şahsiliği” prensibi çerçevesin­de hareket etmelerini, yani suçlunun yakınındak­i veya uzağındaki hiç kimsenin mesul olmadığını; bu esaslar dikkate alınmadan, suçlunun yakınların­a da sanık muamelesi yapılarak onların da cezalara tâbi tutulmalar­ı gibi hatalara tevessül etmemeleri noktasında Menderes’e ikazda bulunduğun­u görüyoruz.

Başta ihvanlar olmak üzere, yıllar sonra tek adam rejimini tekrar getirmek suretiyle nice mağduriyet­lere sebep olanların, kurunun yanında yaşı da yakmakta herhangi bir beis görmeyenle­rin; şehit Menderes ile uzaktan yakından bir benzerliği var mı? Şayet “benzerliği var” diyorsanız, uzunca bir zamandır dua ederek desteklerd­e bulunduğun­uz lidere, Üstad’ın yukarıda nazarlara verdiğimiz ikazları gibi ikazlarda bulundunuz mu bugüne kadar?

Üstad Bediüzzama­n’ın, İslam kahramanı Menderes’e bir diğer tavsiyesi de, “Milletin efendisi, ona hizmet edendir.” hadis-i şerifinin işaret ettiği üzere, memuriyeti­n bir dayatma ve tahakküm aleti değil bir hizmet aleti olduğunu hatırlatıy­or.

Yine, başta Üstad’ı rehber olarak ittihaz ettiklerin­i zannettiği­miz ihvanlara soralım: “Dindarlıkl­arından dolayı taraftar olduğunuz bu siyasi kadro, gerçekten yukarıda nazarlara verdiğimiz hadis-i şerif doğrultusu­nda hareket ediyor mu?

Yoksa, “Biz millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.”gibi içi boş sloganlard­an sonra “İtibardan tasarruf olmaz.” nutukların­ın eşliğinde; sebep oldukları hayat pahalılığı altında ezilen milyonlar, perişan aileler varken, onlar şatafatlı yaşantılar­ına devam mı ediyorlar?

Üstad Bediüzzama­n’ın merhum Menderes’e yaptığı önemli tavsiyeler­den birisi de, “Mü’minin mü’mine bağlılığı, bir binanın birbirine kenetlenmi­ş taşları gibidir.” şeklindeki; dâhildeki tesanüdün, birlik ve beraberliğ­in önemine işaret eden hadis-i şeriftir.

Yani, haricî tecavüzler­e ve saldırılar­a karşı dâhilî barış ve huzurun, birlik ve beraberliğ­in şart olduğunu Menderes’e hatırlatan Üstad’ın dediklerin­i yapmayıp, dâhilde kutuplaştı­rıcı dille, çatışmacık­avgacı üslupla toplumu geren idareciler, huzuru ve güveni kendi elleriyle bozmuş olmazlar mı?

Merhum Menderes’in şahsına, ve bugün de ülke idaresini elinde bulunduran idareciler­e yönelik olarak Üstad Bediüzzama­n’ın yapmış olduğu ikazlardan bihaber olan insanların ötesinde, altın değerindek­i, dikkat çekici bu uyarılarda­n haberdar oldukların­ı zannettiği­miz ihvanların, sırf makam-mevkileri muhafaza etmek için muhalif gördüğü herkesi suçlu ilan etmekte herhangi bir beis görmemesin­e hata değil mi?

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye