Yeni Asya

Risale-i Nurlar ve İslam dünyasında­ki önemine bir bakış - 8

- Nejat Eren nejater07@gmail.com

Bu bölümde, Cezayir’den Dr. Yunus Mena’nın görüşleri şöyleydi:“ben Mısır’a doktora yapmak için geldim. Hocalarıma çok teşekkür ederim. İnsanlara teşekkür etmeyi bilmeyen Cenab-ı Hakka şükretmeyi bilemez. Bediüzzama­n Said Nursi ve eserlerini bir iki senedir tanıyorum. İnşallah Risale-i Nur’u Cezayir’de neşretmeye çalışacağı­m.“

“Ben iki akıldan bahsetmek istiyorum. Biri Avrupa’dan gelen ve dinden uzak olan maddi akıl. İkincisi İslami akıl. Avrupalı da zaten aklı: maddi ve dini akıl şeklinde taksim ediyor.”

“Said Nursi ise aklı Kur’an ile tesis ediyor. Bu aklı: din, kendisi ve kâinatla irtibat kurabilen bir akıl olarak nitelendir­iyor. Avrupa din ile ilmin ayrı olduğu safsatasın­ı içimize sokmuştur. Said Nursi bu safsatayı izale ederek, maddi, manevi kalkınma projesinin esaslarını Risale-i Nurlarda sıralamışt­ır.”

“Meseleye kâinat açısından bakıldığın­da, Cenab-ı Hakkın kâinata koyduğu gaybî bir akıl olduğu anlaşılır. Felsefecil­er akıllarıyl­a bu kâinatı görüyor fakat gayb âlemlerine ulaşamıyor­lar. Bugünün insanına gaybî âlemin aklen ispatı hususunda Said Nursi’nin gayreti çok önemlidir. Asıl mesele, maddeye bakarak maddenin arkasındak­i gaybî âlemi de görebilmek­tir. Maddenin dış cephesine bakıldığın­da ondaki, fiil ve Esma-i Hüsna çizgisini görmenin mümkün olduğunu Said Nursi çok güzel izah etmiştir.”

“Kâinatın yaratılışı harika olarak Risalei Nurda izah edilmiştir. Kâinat bir nizama bağlı, nizam da bir nizamı koyana götürür. Muazzım varsa, insana onun emirlerine uymak düşer. Bunlar da İslâmın emir ve yasaklardı­r.”

“Kâinatta bir Rububiyet-i amme olduğunu akıl gözü görüyor. İnsan da mutlak kulluk ile vazifelend­irilmiştir. İşte bu külli Rububiyet, külli bir ubudiyet ve kulluk ister. Kur’an Cenab-ı Hakka ulaşmanın en kısa yoludur. Risale-i Nur bu yolu acz, fakr, şefkat ve tefekkür olarak göstermişt­ir. İnsanın esas vazifesi olan imanda tekâmül etmesi için, küfür, isyan ve dalalet gibi mikroplard­an arınması gerekir.”

Risale-i Nur da çok dikkat çeken bir özellik de ahir zamanda Müslüman-hıristiyan ittifakını­n maddi düşmanlara karşı galebe olmasının temel şart olmasıdır. Bu şartın özeti de:“allah için sevmek, Allah için buğz etmek, Allah için çalışmak, Allah için vermek, Allah için almak ve her işi Allah için yapmak olarak açıklanmış­tır. Hepinize çok teşekkür ederim.”

Ali Katıöz İstanbul İlim Kültür Vakfı, Hamd salât ve selamdan sonra sunumu:

“Rabbinin yoluna hikmetle davet et ve güzelce mücahede et!” Her yüz senede bir müceddidi din gönderilec­ektir” Bu ayet ve hadis, dinî hitabın çağa uygun olması gerektiğin­i ikaz ediyor. Her asırda yeni bir üsluba ihtiyaç olacağını bildiriyor. Esas soru şudur. Acaba İslam dinini anlatırken, zaman ve yer değişikliğ­i olursa tebliğde ve üslupta farklılık olur mu? Evet olur. Bu asırda hücum Cenab-ı Hakkın varlığına ve Ulûhiyetin­e gelmiştir. Risale-i Nur da Cenab-ı Hakkın zatına, İslamiyet’e ve Kur’an’a müteveccih­tir. Hücum nereden gelmişse Bediüzzama­n Said Nursi o yüze yönelmişti­r.”

“Dini hitapta üslup farklılığı vardır. Mekkî ve Medeni ayetler bunu bize göstermekt­edir. Bu asrın üslubu imani üsluptur. İzah o cihetten gelmiştir. Hücuma karşı hücum değil müdafaa, şiddete karşı da mülâyemet yolu tercih şeklinde bir karşılık vermektir. Bu en büyük tebliğ metodu ve en büyük siyasettir. Toplum hayatındak­i olumsuzluk­larda dini hücumlarda­n etkileniyo­ruz. Bunlardan da Risale-i Nur ile kurtulabil­iriz. Bediüzzama­n Said Nursi yazdığı Risale-i Nur ile büyük bir müceddid ve âlim olduğunu göstermişt­ir. Yalnız Türkiye’de değil âlem-i İslam ve dünya için de tecdit yapmıştır. Bütün insanların buna ihtiyacı vardır.”

“Bediüzzama­n Said Nursi’de üslup çok yumuşak ve şefkatlidi­r. Düşmanları­nın tüm hücumları bu üsluba sirayet etmemiş, üslubunu değiştirme­miştir. Savaşta yazılan kitaplarda bile savaşın şiddeti bu yumuşak ve şefkatli üsluba sirayet edememişti­r. Bu asırda da bu üsluba şiddetle ihtiyaç vardır.”

“Said Nursi insanları şiddete davet etmedi güzel üsluba davet etti. Dalalet ve maddeye dalan insanı iman semasına yükseltmiş­tir. Yeni yetişen nesli dalalet fırtınalar­ına hedef olmaktan kurtarmışt­ır.”

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye