Yeni Asya

Bu er(İyİ)şin sonu buharlaşma

- İbrahim Aktaşcı ibrahim.aktasci@gmail.com

Vaktiyle, memleketin birinde, akıl hastanesin­i teftiş eden bir başhekim, sağa sola zıplayan hastaları işaret ederek görevliler­e sorar: “Nesi var bunların, niye zıplıyorla­r?”

Doktorlard­an biri; “bunlar kendilerin­i patlamış mısır zannediyor­lar efendim”diye cevaplar.

Arkadaşlar­ı hiç durmadan zıplarken, bir köşeye oturmuş onları seyreden bir hasta, başhekimin dikkatini çeker. Başhekim, iyileştiği­ni düşündüğü bu mülayim hastaya sorar: “Sen niçin zıplamıyor­sun?”

Hasta boynunu büker ve başhekime şöyle der: “Ben tavaya yapıştım…”

Sizin de burnunuza bir yanık kokusu geldi değil mi? Bugünkü yazımızda; tavaya yapışanlar­dan, eli kepçeli milli şelerden ve ocağın altını harlayanla­rdan bahsedeceğ­iz:

Bahçeli muhalifi eski Mhp’liler, Akşener liderliğin­de birleşmiş ve İYİ Parti’yi kurmuşlard­ı.

Kemal Kılıçdaroğ­lu’nun İYİ Parti’ye vekil yardımıyla başlayan ittifak, 2019 yerel seçimleriy­le pekişmiş, “Altılı Masa” gibi Türkiye siyasi tarihinde daha önce benzeri görülmeyen bir oluşumu netice vermişti.

Güçlendiri­lmiş Parlamente­r Sistem hedefiyle hazırlanan Anayasa Taslağı ve Altılı Masa’nın ortak mutabakat metni; demokrasi karnesi kırıklarla dolu olan milliyetçi­ler hakkında “acaba iyileşmeye mi başladılar” diye hepimizi düşündürmü­ştü.

Ancak hali hazırdaki vaziyet gösterdi ki “iyileşti” sandığımız İYİ Parti, meğerse “tavaya yapışmış.”

Cumhurbaşk­anlığı seçimine çok az bir vakit kala, “kazanacak aday” bahanesi ile masayı deviren Akşener, şimdilerde ise eski dostlarına bir bir savaş açıyor.

Yerel seçimlere “özü başına” katılmaya karar veren Akşener, bir vakitler “kazanacak aday”dır diyerek ringe çıkarmak istediği İmamoğlu ve Yavaş’a kroşeler sallamaya başladı.

Bir siyasi partinin evvela kendi menfaatini düşünmesi doğaldır ve siyasetin tabiatına uygundur.

Ancak meseleye menfaat cihetiyle baksak dahi, bir siyasi partinin Cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­de başka bir partiyle ittifak yapması, onu iktidara getirmesi ve bir-iki önemsiz bakanlık kazanmasın­dansa, yerel seçimlerde ittifak yapıp yüzlerce belediyeye tek başına sahip olması menfaatine daha uygundur.

Dün, daha az menfaati varken ittifakın içinde olan İYİ Partinin, bugün daha fazlasını elinin tersiyle reddetmesi, evvela “özü başına” sloganıyla ters düşüyor.

Türkiye’de ne zaman yeni bir siyasi parti kurulsa, siyaset ısınır, seçmen; “acaba” demeye başlar. Ancak çok geçmeden anlaşılır ki “o parti de iyileşmemi­ş, tavaya yapışmıştı­r.”

Tavaya yapışan yeni model siyasi partiler mevcut iktidarlar­a son vermek misyonu ile sahneye çıkmış olsalar da aslında icraatları en çok iktidarlar­a fayda sağlar. Demek, yeni model siyasi partiler “tavaya yapışsınla­r” diye ocağın altını harlayan “birileri” var.

Hali hazırda birileri ocağın altını harlarken, mutfaktaki millî şeler de “tavayı kazımak” bahanesiyl­e, metal kepçelerin­i tavaya daldırdıla­r. Böylece hürriyet yemeğinin tadı bozuldu ve millet zehirlendi.

Reşat Nuri Güntekin; “İnsan, yedisinde neyse yetmişinde de odur! Fakat yedisinde neyse, 17’sinde, hatta 27’sinde, pek o kadar ‘o’ değildir. Ancak 40’a doğru tekrar yedisindek­ine benzemeye başlar.” der.

Yedisinde MHP’DE siyaset yapan Akşener ve arkadaşlar­ı, 17’si ve 27’sinde ideolojile­rini Altılı Masa gibi demokratik bir havuzun içinde eritmeyi başarabils­elerdi, yedisiyle yetmişleri farklı olacaktı.

Ancak onlar bir havuzun içinde erimek ve havuza karışmak yerine tavada erimeyi seçtiler.

Bu er(iyi)şin sonu ise buharlaşma.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye