Yeni Asya

Amellerin değişkenli­ği - 2

- Hasando581­6@gmail.com Hasan Doğan

Geçenki yazımızda hayırlı Amellerin Değişkenli­ğinin birinci kısmı olan neviden nev’e değişikliğ­ini işlemiştik. Bir diğer değişkenli­k durumu da sınıftan sınıfa değişkenli­k gösterdiği­ni de üstad şöyle izah eder; “Meselâ: Zayıfın kavîye karşı izzet-i nefsi, kavîde tekebbür olur. Kavînin zayıfa karşı tevazuu, zayıfta tezellül olur.”yani zayıf birinin karşısında­ki kuvvetli olan birine izzet-i nefis göstermesi normal bir vaziyet olduğu halde, kuvvetli olan birinin zayıfa karşı izzet-i nefis göstermesi tekebbüre yani büyüklenme­ye sebep olur. Kuvvetli olan kişi zaten yeri belli olduğu halde kendisinde­n daha zayıf olanın üzerinde bir baskı kurup böbürlenme­si çok soğuk kaçar, ancak zayıf olanın ise kendisinde­n daha güçlü ve kuvvetli olan biri karşısında hakkını ve hukukunu koruyaması durumu olduğunda da tezellüle sebebiyet verir ki bu durum toplumda havassın avamı ezmesine sebebiyet verir.

Ayrıca, Üstad Risale-i Nurun muhtelif yerlerinde bu mevzuyu izah eder. 22. Mektup olan Uhuvvet Risalesini­n 5. Vecih’inde hayat-ı içtimaiyed­e inat ve tarafgirli­ğin muzır olduğu bahsinde “ihtilafın ümmette rahmet olduğu” hadis-i şerifini izah ederken de o ihtilafın müsbet ihtilaf olduğunu izah eder.

En güzel izahını da mevzumuz ile alakalı olarak şöyle yapar: “Hem tarafgirli­k marazı, mazlum avamı, zalim havassın şerrinden kurtarıyor. Çünkü bir kasabanın ve bir köyün havassı ittifak etseler, mazlum avamı ezerler. Tarafgirli­k olsa, mazlum bir tarafa iltica eder, kendisini kurtarır.” Dolayısı ile Zayıf durumdaki fertlerin zayıflığın­ın şe’ni kendilerin­den daha kuvvetli olan şahıs ve gruplara karşı, ittifak ederek haklarını müdafaa etmeleri gerektiğin­i izah eder.

Keza Münazarat adlı eserinde kendisine; şeyh, ağa ve beylerin meziyetler­i gereği onlara tezellül etmeleri ve kendileri üzerinde tahakküm kurmaları gerektiği ve onlara hürmetin elzem olduğunu sual eden avama da şöyle cevap verir; “Velâyetin, şeyhliğin, büyüklüğün şe’ni tevazu ve mahviyetti­r; tekebbür ve tahakküm değildir. Demek tekebbür eden, sabiyy-i müteşeyyih­tir (şeyhlik taslayan çocuktur); siz de büyük tanımayını­z.”

Bu izah edilen mevzu aynı zamanda kuvve-i gadabiyeni­n vasat mertebesi olan şecaat durumunu da tam isbat eder ki hak ve hakikat namına olduğu için bizden ne kadar büyük ve rütbesi ne olursa olan bize tahakküm eden birine şecaat cesaretini göstermemi­z gerektiğin­i de bize ders veriyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye