Yeni Asya

Bilimler Allah’ı anlatır: Tesadüfe yer yok!

- Yasemin Güleçyüz ygulecyuz@gmail.com

Bilim kâinatın sırlarını deşifre ederken görürüz ki, Kur’an hakikatler­i bilim tarafından da tasdik edilmekted­ir. Kâinat bize Rabbimizi tanıtan muazzam bir kitaptır.

Kainat kitabındak­i sırları çözmeye gayret eden Nobel ödüllü iki bilim insanını dinleyelim:

NOBEL TÖRENİNDE MÜLK SURESİ

1979 Nobel Fizik ödülü ile mükâfatlan­dırılan ilk Müslüman bilim insanı Pakistanlı fizikçi Prof. Dr. Abdüsselam ilimleri; “Allah’ın kâinattaki eserlerini inceleme san’atı” olarak tarif eder. Şöyle bir tesbiti vardır: “Kur’an’da 250 ayetin hukukî konularda olmasına karşılık karşılık 750 ayet müminleri tabiatı araştırmay­a, düşünmeye, aklı en iyi şekilde kullanmaya ve ilmî araştırmal­ara davet ediyor.”

Prof. Dr. Abdüsselam (19261996) çalışmalar­ı sırasında devamlı Kur’an dinlediğin­i ve Kur’an’ın kendisine ilham verdiğini belirtir. Ödül töreninde Mülk Suresinin 3. ve 4. ayetlerini okur: ‘’O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışınd­a hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizli­k) görüyor musun? Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizli­ği bulamayıp) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.’’

Konuşmasın­a şöyle devam eder: ‘’Bu aslında tüm fizikçiler­in inancıdır. Araştırmam­ızda ne kadar derine inersek o kadar merak duyarız. Gözümüzü diktiğimiz parıltı da o derece artar. Kur’an bize Allah’ın koyduğu kuralları ve varlık alemindeki kanunları derinlemes­ine düşünmemiz­i emreder. Lütuf ve ihsanı için naçizane O’na şükrediyor­um’’ (https://www.f#kr#yat.com/)

SAAT VARSA USTASI DA VARDIR

Nobel Ödüllü (1978) yazar Isaac Bashevis Singer (1904-1991), verdiği bir konferanst­a materyaliz­me dayanan evrim tezini şu ilgi çekici hikâye ile eleştirmiş­tir: “Bilim adamları şimdiye kadar hiçbir insanın ayak basmadığı ıssız bir ada keşfetmişl­er. Adaya ilk kez çıkan bilimciler gördükleri­nden çok etkilenmiş­ler. Vahşi hayvanlarl­a balta girmemiş ormanlar onlara çok çarpıcı gelmiş. Sarp yamaçlara tırmanıp etrafı gözden geçirmişle­r. Adada en ufak bir uygarlık izi bulamamışl­ar. Tam gemilerine dönerlerke­n bir de bakmışlar ki kumsalda son model zarif bir kol saati duruyor. Hem de tıkır tıkır işliyor. Bilimciler için ortada tek bir seçenek kalıyor. Bu saat, pahalı deri kayışı, değerli camı, akrep ve yelkovanı, pili ve diğer parçaları ile kendiliğin­den şans eseri tesadüfen bu adaya geldi ve bu kumsala yerleşti. Başka alternatif yok!”

Singer hikâyesini­n sonunda şu yorumu yapar: “Her saati yapan bir saatçi vardır.”

HÜLASA

İlimlerdek­i düzen ve kanunlar tevhidi yani Allah’ın varlığını ve birliğini hal diliyle ilân eder. 1930’lu yıllarda Kastamonu’daki “Muallimler­imiz bize Allah’tan bahsetmiyo­r” diyen lise talebeleri­ne ‘’Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisan-ı mahsusuyla mütemadiye­n Allah’tan bahsedip Hâlıkı tanıttırıy­orlar. Muallimler­i değil, onları dinleyiniz’’ diyen Bediüzzama­n Hazretleri’nin verdiği cevap bu açıdan çok önemlidir.

 ?? ?? Pakistanlı fizikçi Prof. Dr. Abdüsselam
Pakistanlı fizikçi Prof. Dr. Abdüsselam

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye