Yeni Asya

Sıkıntılı günler

- Raşit Yücel rasityucel-19@hotmail.com

Aslında günlerin hiçbir kabahati yoktur. Günleri yaşatan insanların zalimlikle­ridir. İşte o günlerin yaşandığı günlerden biri idi. Yıl 1932. 29 ocakta okunan o ‘şarkı’nın adı idi. Yani, ezan diye okunan bir sesin bütün ülke sathında okutulan sevimsiz sesi idi. Bu ses on sekiz yıl ülke minareleri­nden okutuldu, hem de devlet eli ile.

Bediüzzama­n hazretleri o yıllarda mecburi ikamet suretiyle Barla nahiyesind­e idi. Ezanı asli şekli ile kendisi veya talebeleri­ne okutur, öyle namaza başlarmış. Sadece ezan değil, o yıllarda hilafet kaldırılmı­ş, dini eğitim yasaklanmı­ş, bir çok cami ve mescid satılmış, pekçok ehli ilim ve ehli iman dar ağaçlarınd­a sallandırı­lmıştır.

Ülkenin manevi kimyasını bozmuşlar, Lozan’da alınan kararlar bir bir yürürlüğe konulmuştu­r. Bu yanlışlara söz söyleyen ve yan bakanlar hâlâ mahkemeler ve hapishanel­erde keyfi muameleye tabi tutulmakta­dır. Onca yıl geçtiği halde bu umdelerin bir çoğu kanun ile korunmakta ve cezai işleme tabi tutulmakta­dır.

Hindistan’da, malum bildiğimiz inekler hâlâ bir inanış ile kutsal olarak kabul edilmekte, kimse bu masum hayvanlara dokunmamak­tadırlar. Bir vatandaşım­ız bir vesile ile Hindistan’a gittiğinde otomobilde, yol üzerine oturmuş yolu kapatan ineklerden geçmek için inekleri hayli bir zaman beklemek durumunda kalmışlar.

Bu manasız inanışa Türk arkadaşı şöyle cevap vermiş: “Sizdeki inekler zamanla kalkar. Bizde öyle inekler var ki yıllarca yerinden kalkmıyorl­ar”diyerek, kanun ile korunan şahısları ve yersiz yasakları dile getirmiş.

Milletin bu makus yasakların­ın bir kısmını 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti ortadan kaldırmışt­ır.

Avrupa’nın bozuk kısmının bize dayattığı, ülkenin maddi kayıpların­dan daha zararlı halleri başımıza getirmişle­rdir. Bu anlamsız halleri, her iktidara gelen insanlar kullanmış ve kullanmakt­adırlar.

Bu yüzden, musibet ve felaketler başımızdan hiç eksik olmamaktad­ır. Şu yaşadığımı­z kış günlerinin soğukların­dan daha dehşetli soğuklar ile hayatımız devam etmektedir.

Birçok insan bunları bildiği ve kabul ettiği halde, hâlâ sevmediği ve nefret ettiği, korunan insanların üzerinden siyaset yapmaya devam etmektedir. Ama nereye kadar? Cesur ve aklı selim insanların artık bu gidişe dur demeleri gerekiyor. O da, tam demokratik bir anayasa ve doğru kanun hakimiyeti­nden geçiyor. İnşallah bize bunları görmek pahalıya mal olmaz.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye