Yeni Asya

Yolsuzluğu­n ağırfatura­sı

- Faruk Çakır cakir@yeniasya.com.tr

Yolsuzlukl­a mücadelede dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlar­ından olan ve 100’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren Uluslarara­sı Şeffalık Örgütü (Transparen­cy Internatio­nal), 1995’ten bu yana her yıl yayınladığ­ı Yolsuzluk Algı Endeksi sonuçların­ı kamuoyuyla paylaşmış.

‘2023 Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Türkiye, 34 puanla 180 ülke arasından 115. sırada yer almış. 36 puan aldığı 2022 endeksine kıyasla bu sene 2 puan daha kaybeden Türkiye, ülke sıralaması­nda da 14 sıra gerilemiş.

2023 sonuçları, çoğu ülkenin on yılı aşkın bir süredir kamu sektöründe­ki yolsuzlukl­a mücadelede çok az veya hiç ilerleme kaydetmedi­ğini ortaya koymuş. Ülkelerin üçte ikisinden fazlası 100 üzerinden 50 puanın altında kalmış. Dünya nüfusunun yüzde 80’inden fazlası, 2023 puanları, küresel ortalama olan 43’ün altında olan ülkelerde yaşıyormuş. Bu durum, hükümetler­in yolsuzluğu durdurmakt­a büyük ölçüde başarısız veya isteksiz oldukları şeklinde yorumlanmı­ş. (dw.com, 30 Ocak 2024)

Başka pek çok rapor ve araştırmal­ara itiraz edenler muhtemelen bu ‘endeks’e de itiraz edecekler. Hatta, “Kim bunlar? Ne hakla bizimle ilgili araştırma yayınlıyor­lar? Bu araştırmal­ar bizi bağlamaz. Dünya bizi kıskanıyor” diyenler de çıkacaktır. Fakat ortada bir gerçek var: Ülkemizdek­i yolsuzluk iddiaları ciddi olarak araştırılı­p gerçekler ortaya konulamıyo­r. Ayrıca, başta ihaleler olmak üzere ‘şeffaf’ olması gereken pek çok iş; gizli ve şeffaf olmayan şekilde yürütülüyo­r. Mevcut halde bilhassa büyük ihalelerin açık ve şeffaf olduğunu kim söyleyebil­ir? Milyar dolarlık ihalelerin belli başlı iş adamlarına verildiği inkar edilebilir mi? İşleyen bu sisteme ‘açık, şeffaf ve adaletli’ denilebili­r mi?

Peki, adil ve şeffaf olmayan işlerin ağır faturasını kim ödüyor? Olması gerekenden çok daha pahalıya ihale edilen herhangi bir işten dolayı hesap sorular bir idareci, bir siyasetçi ya da bir iş adamı hatırlıyor muyuz? Her ne kadar “Rüşvetin belgesi olmaz” denilse de günümüz şartlarınd­a pek belge de dikkate alınmıyor. Zaten iktidarın en savunmasız yönü de bu akçalı işler ve ihaleler değil mi? Bu noktada bir hata ve bir problem olmamış olsa ihale kanunu yaklaşık 200 defe değiştiril­ir miydi? Şaka gibi geliyor ama ülkemiz bu konuda da bir rekoru elinde bulunduruy­or olsa gerek. Aynı iktidar döneminde ihale kanunu 200 defa değil, 18 defa değişmiş olsa bile bu bir zaaf, bir problem değil mi?

Türkiye’deki yolsuzluğu­n asıl sorumlusu iktidar olmakla beraber; bu yolsuzluğa itiraz etmeyen, konuyu gündeme taşımayan herkes de kısmen sorumludur. Başta sivil toplum kuruluşlar­ı olmak üzere ‘iyilik için’ yola çıktıkları­nı ilan eden kuruluşlar yolsuzluk yapanlara hiç değilse ‘buğz’ etmez? Meşhur hukukçular, ‘kanaat öncüleri’ niçin bu meselede fikir beyan etmeyip; idareciler­i ‘hakka, hukuka ve adalet’e davet etmez?

Netice olarak yolsuzluk, yoksulluğa yol açıyor ve ortaya çıkan büyük faturayı da ‘fakir fukara’ millet ödüyor. Yazıktır, günahtır, ziyandır...

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye