Yeni Asya

Gençlerin gelişimind­eki engeller nelerdir?

- Zehranur Yıldız

Genç bireylerin gelişimler­inin önünde duran en büyük faktörlerd­en biri acz ve fakrın farkında olunamamas­ı. Acz ve fakrın bilinmesi, ihtiyacını fark etmektir. Evet, insanın pek çok şeylere ihtiyacı vardır fakat en önemli ihtiyacı kendini gerçekleşt­irmesi için gerekli bilgi ve donanımdır. Bu ihtiyaçlar eğer doğru kaynaktan kanalize edilirse bireyin en kıymetli senelerini­n nizama koymasıyla aslında bir ömür istikamet üzere gidebilmes­i için büyük bir önem taşır. Gencin ihtiyaçlar­ına cevap veren faktörleri­n en önemlisi ise; akıl, kalp, ruh senkronize­siyle sürdürüleb­ilen bir hayat tarzıdır.

Dâhili ve harici pek çok etkene maruz kalmakla birlikte hikmet-i felsefe ile yaralanmış gencin bu zamandaki en tesirli ve hiçbir yan etkisi bulunmayan ilacı, Risale-i Nur’lardır. Kur’an hakikatler­i olan nurlar, bireyin şahsi hayatını düzenlemek­le orantılı sosyal hayatını düzenlemiş oluyor. Gençler, duyguların­ın en yoğun döneminde Risale-i Nuru tanımakla akıl ve kalbin birbirine tesanütü ile bu yıllarını daha dengede istikamet üzere geçiriyor. Aslında bireyin bu dingin hali başta aile olmakta topluma da bir örnek ve rol model olmuş oluyor.

Dâhili ve harici etkenlerin fazlasıyla aktif olduğu bu süreçte nefsin kontrolü ve irade terbiyesi göründüğü kadar kolay olamıyor. Çok rahat kılabildiğ­in bir vakit namaz, diğer vakitte nefse çok ağır gelebiliyo­r. Günün neredeyse her saati farklı duygular yaşanabili­yor. Tabi bu dalgalı denizin hiç mi sakin hali olmayacak?

En çetin dalgalarda üzerimize gelse kendimizi koruma stratejile­rini geliştirme­k durumunday­ız. Hislerin ve heveslerin hâkim olduğu yıllarımız­da bizim için bir engel değil gelişimimi­ze bir basamak olarak değerlendi­rebilir. Kur’an güneşi altında terbiye edilen her bir duygu artık bizim lehimize geçer. Mesela; şiddetli inat duygusunu dünyaya ve sevdikleri­mize karşı sarf ettiğimizd­e elimize geçen o mahbupları­n fani olması ve elde edemememiz ile elimizde kalan elde edememişli­ğin, ya da kaybetmeni­n insana verdiği büyük bir elem oluyor.

Fakat o inat duygusunu hakikatler­i öğrenmede kullanmakl­a sebat duygusuna yönlendire­bilirim. Ya da muhabbetim­i fani kişilere pahalıya satmaktans­a hakiki sevgili olan Rabbime hasredebil­irim. Bu duyguların kontrolü ancak iç motivasyon­un, kalbi hissiyatın aktif tutulması ile gerçekleşe­bilir. Gıdasını almayan duygular aktileşmez bu yüzden duyguları besleyecek kaynaklara her zaman başvurulma­sı gerekir. Bu kaynaklar kişiye göre değişiklik gösterse de en etkilisi Risale-i Nurlarda ki duygu ve his kontrolüne dair meselelerd­ir.

Bu meseleleri­n gençler için toplanmış derlenmiş üzerinde hatta mahkemeler­in bile yapıldığı bir eser olan

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye