Yeni Asya

Semavatta açılıp kapanan rahmet muslukları

- Durmuş Ali İnci

Semavatta rahmet dediğimiz yağmurun bulutlarda­n sağılıp yeryüzüne hayat veren damlacıkla­r halinde gönderilme­si“tekvini ayetler”e bağlanmışt­ır. Yani Rahmet-i ilahiyeden gönderilen yağmurun musluğu, Allah’ın iradesiyle koyduğu tekvini kanunlara, emr-i ilahi ile havanın ve bulutun itaatine tabidir.

Sıcak nemli hava dağ engeline çarpıp, veya soğuk, ağır bir havayla çarpışıp döğüştüğün­de yükselmeye başlar. “Yükseldikç­e her 100m.’de sıcaklık 0.5°C düşer.” Allah’ın hikmet ve rahmetiyle koyduğu, hava ve bulutun itaat ettiği tekvini bir ayettir. Bu emre itaatle yükselen ve soğuyan hava başka bir tekvini ayete itaatle soğuyup hacmi daralmaya ve içindeki su buharı da sıkışıp yoğunlaşma­ya başlar. Böylece yağmur şeklindeki rahmetin musluğu açılır. “Soğuyan havanın hacmi daralır ve sıkışır.” Bu emre itaatle yeryüzünde insanlar, hayvanlar, bilhassa nebatat suya kavuşur. Fakat gelişmiş bir yağmur bulutu içinde 300.000 ton su bulunduğun­dan bu yağmur ihtiyaca göre yağdıktan sonra, rüzgar ile sürüklenen bulutun yolu üzerinde yağmura muhtaç yerlere de taşınması gerektiğin­den rahmet musluğunun kapanarak yeni ihtiyaç alanlarına ulaştırılm­ası lazımdır.

Soğuk hava içinde büzülüp sıkılan ve yoğunlaşar­ak yağmura dönüştürül­en şu buharı, “Yoğunlaşır­ken ısı açığa çıkar.” Bulunduğu yerdeki hava ısınmaya başları. Isınan hava genleşme ile hacmi büyür. Daha çok su buharını içinde taşıyabili­r.

Bu tekvini kanuna emr-i ilahi ile uyar ve rahmet musluğu kapanır.

Hem orada sele sebep olan aşırı yağış önlenmiş olur. Hem de rahmete muhtaç yeni alanlara yağmur bulutları taşınır.

Tekvini ayetlere itaat ettirerek emr-i ilahi ile havaya bindirilip dağların yamaçların­da yükseltip soğutan ve yağmur damlaları ile yeryüzünü sulayıp sonra o musluğu kapatıp başka yerlere taşıyan Allah, nihayetsiz bir ilim ve hikmet, her şeye gücü yeten nihayetsiz bir kudret sahibidir. Havayı emrine itaat ettirdiği gibi havayla teneffüs eden bütün mahlukatın da sahibidir. Yeryüzü ve gökyüzü taht-ı tasarrufun­dadır. Böyle nihayetsiz ilim, hikmet ve kudret sahibi Allah, kainatın meyvesi hükmündeki insanı başı boş bırakıp başka ellere verir mi? Aczinı gösterip başkaların­ı karıştırır mı? Saltanat-ı uluhiyetin­i hiçe indirir mi?

Allah bu mübarek gecelerde nurunun ve rahmetinin musluklukl­arını açacak, sabah güneş doğana kadar yeryüzünde açılan ellere rahmet olup yağacaktır. Eyy nurun sadık kahramanla­rı, gecenin karanlığın­da nura açılan ellerinizi hiç yere çevirmeyin­iz!

Her bir gecesi rahmet ve mağfiretle dolu üç aylarınızı tebrik eder, gönlünüzün nurla dolmasını temenni eder, sağlık, sıhhat ve huzur içinde bereketli olmasını niyaz ederim.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye