Gazze’yi biz unuttuk, dünya unutmadı
Günler ve aylar geçiyor ama Gazze’nin yarası sarılabilmiş değil. İsrail, bütün dünyası karşısına alma pahasına zulme devam ediyor ve keyi davranışlarından geri adım atmıyor.
Filistin ve Gazze’de yaşanan İsrail zulmüne en fazla itiraz etmesi icap eden “İslam dünyası” ülkeleri ve tabii ki ülkemiz, savaşı unutmuş gibi görünüyor. Her ne kadar sözlü itirazlar ve ‘resmi açıklamalar’ yapılsa da Gazze’deki zulmü sona erdirebilecek diplomatik adımlar atılabilmiş değil. İdareciler nezdinde durum böyle olduğu gibi ‘vatandaş’nezdinde de“gazze unutuldu”denilse yanlış olmaz. Elbette her fırsatta Gazze’de yaşananları gündeme taşıyıp zulme yüksek sesle itiraz edenler var. Fakat bu hususta itirazların topluca dile getirildiği ve dünya kamuoyunu etkileyebilecek büyüklükte miting ve yürüyüşler yapılmıyor. Bunun da en önemli sebebi, sivil toplum kuruluşlarının‘sivil’olma özelliğini büyük ölçüde kaybetmiş olmasıdır. “Filistin’e sahip çıkmıyorlar” diye kınanan Avrupa ve Amerika şehirlerinde binlerce kişi çeşitli şekillerde tepkilerini ortaya koyarak “Gazze’deki zulmü unutmadık, unutmayacağız”demiş olmuyor mu?
Misal olması bakımından Hollanda’dan gelen bir habere bakalım: “Hollanda’da 15 tren istasyonunda Filistin’e destek için oturma eylemi yapıldı. Amsterdam, Rotterdam, Lahey ve Utrecht başta olmak üzere ülkenin 14 farklı kentindeki 15 tren istasyonunda toplanan göstericiler, Filistin bayrakları taşıyarak “ateşkes” çağrısı yaptı. Amsterdam Merkezi tren istasyonunu önünde toplanan bir grup, büyük bir Filistin bayrağı etrafına dizilerek “Nehirden denize kadar, Filistin özgür olacak”, “Gazze ağlama, Filistin hiçbir zaman ölmeyeceksin” ve “Hollanda utan, ellerin kanlı” sloganları attı. Eylemciler, İsrail’e destek verdiği gerekçesiyle Hollanda hükümetine tepki gösterdi. Hollandalı gösterici Max van den Berg, Gazze’de iki milyona yakın kişinin açlıkla boğuşmasını “berbat bir durum” olarak nitelendirdi. İnsanların açlık ve susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu dile getiren Van Den Berg, “Aklıma gelen tek çözüm uçaklarla Gazze’ye havadan yiyecek atmak. Bu insanların buna ihtiyacı var” dedi. Van Den Berg, Gazze’dekilerin durumunu anlatacak kelime bulamadığını belirterek,“gıda, su, enerji, çadır, ilaç, hiçbir şey yok. Gazze’de yaşananlar son derece kötü” ifadesini kullandı.” (AA, 2 Şubat 2024)
Elbette esas mesele Filistin ve Gazze’nin hakkını diplomatik yollarla savunmak olmalı. Bunu da ancak idareciler ve siyasetçiler yapabilir. Sivil toplumun yaptığı yürüyüş ve benzeri faaliyetler ‘masa’ya oturan idarecilerin elini kuvvetlendirmeye yarar. “Yürüyüşten ne fayda?” diyerek protestoları haife almak da doğru olmaz. Filistin ve Gazze’yi unutmadığımızı hem iili hem de sözlü mesajlarımızla dünyaya ilan etmemiz icap eder. Bu hususta Avrupa’dan geri kalmak hata olsa gerek...