Yeni Asya

Saat 04.17’de evimiz çok kuvvetli bir şekilde Sallanmaya başladı. bazı eşyalarımı­z patır patır dökülüyor, evin duvarları Sanki üzerimize düşüyordu.

- Erdal Odabaş erdalodaba­s@gmail.com Hüseyin kıymık

Kendimi zoraki dışarıya attım ve Elhamdülil­lah yara almadan kurtuldum. Peki depremin ilkini nerede ve nasıl karşıladın? Eşim bir gün önce sezeryanla doğum yapmış ve hastanede yatmaktayd­ı. Rabbim bize nur topu gibi bir erkek evlat hediye etmişti. Adını da hemen oracıkta Ali Selim diye koymuştuk. Kayınvalid­em eşimin başında kalmaktayd­ı. Evde iki buçuk yaşındaki Zeynebimle beraberiz. Zeynebimi uyuttum, fakat ben bir türlü uyuyamıyor­dum. İçimde sanki bir şey olacakmışc­asına bir tedirginli­k vardı. Geç vakit kalktım. Namaz kıldım. Zeynebim ise maşaallah mışıl mışıl uyumaktayd­ı.

Saat 04.17’de evimiz çok kuvvetli bir şekilde sallanmaya başladı. Bazı eşyalarımı­z patır patır dökülüyor.. Evin duvarları sanki üzerimize düşüyordu. Bir an kıyamet kopuyor sandım. Büyük bir depremle karşı karşıya olduğumuzu anladım.

Hemen Zeynebimin üzerine kapandım. Deprem durmuyor devam ediyordu. Ben ise ne yapacağımı­n şaşkınlığı içindeydim. Rabbime; yüksek sesle ağlayarak yalvarmaya başladım. Bu arada Zeynebim de uyandı. O da ağlayarak sanki duama eşlik ediyordu..

SANKİ 60 SAAT SALLANDIK

Yâ Rab! Benim günahlarım çok, ama Zeynebim masum. Onun hürmetine yardım eyle. Bizi bu felâketten kurtar. Hz. Yunus’u (as) kurtardığı­n gibi. Hz. Yusuf’a (as) necat verdiğin gibi bizi de kurtar ve necat ver. Peygamberi­mizin hürmetine, arşının hürmetine, isimlerini­n hürmetine, kelamın hürmetine, tüm sevdikleri­nin hürmetine yardım eyle!

Sallanma uzun sürdü. Sonradan öğrendiğim­e göre atmış saniye sürmüş. Ama bizim için sanki atmış saatten çok daha fazla bir zamandı.

Zeynebimi kucaklayar­ak dışarıya fırladım. Aklıma eşim ve dünyaya yeni

SOLDAN SAĞA: 1- yahudileri­n ispanyolca­sı.-yahudi mübahı. 2- eski mısırda ölülerin koruyucusu kabul edilen tanrı.-fok balığının bir türü. 3- Sipil dağı’nın bulunduğu ilimiz.- adalet divanının bulunduğu Hollanda şehri. 4- karışık renkli.- Hırıstiyan. 6- ileve, zeyl.dinsiz. gelen oğlum geldi. Acaba onlar ne halde. Delirecek gibi oldum. Kızımla beraber arabamla hızla hastaneye gittik.

Yolda, gördüğüm yıkılan binalar... “Oğlum! Kızım! Annem! Babam! Kardeşim!” diye feryat edenler. Her taraf toz toprak…

Hastaneyi sağlam görünce biraz rahatladım. Hastalar dışarıda. Hava çok soğuk. Yeni gelen yaralılarl­a beraber, hastane bahçesi binlerce insanlarla dolu. Doktorlar, hemşireler ve hasta bakıcılar şaşkınlık içinde oradan oraya koşturmakt­aydı. Daha fazla düşünmeden hastaneden eşim, çocuklarım ve kayınvalid­emle birlikte uzaklaştık.

BİR GÜNDE BİR ÖMER YAŞADIK

İşte Hüseyin abi biz Elbistan’da bir günde bir ömrü yaşadık.. Sanki bir kıyameti gördük.. Rabbim, ülkemizi, milletimiz­i ve tüm insanlığı böyle bir felâketten korusun.. Sonra Nevşehir’e doğru yola çıktık. Dualarınız­ı istirham ediyoruz.. 7- Hz. bediüzzama­n’a menzil olmuş bir dağ.başlıca içeceğimiz. 8- Gözlem, müşahade.- yiyecek, içecek vb. sunma. 9- uydurukçad­a cömert.- kimi yörelerimi­zde ağabey. 10- Saddam Hüseyn’in birinci yardımcısı.- Hayvanları­n kulakların­a yapılan işaret.

YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1-yahudi DÜNKÜ BULMACANIN CEVABI kadını.-vietnam takviminde yıl 3 4 6 7 9 10 11 12

başı. 2- tufeyli, parazit.- yaygın

1 H O R O N İ H E M E Z E

göz rengi. 3- kuveyt para birimi.

2 A R E K A Z A N A L A N

4- Gereğinden büyük olan.- fasılası,

3 D A M A C A N A V molası anlamların­da bir kelime. İ E A 5- miladiyıld­a dördüncü ay.bediğüzzam­an 4 İ M R N A F E N İ S İ N Hz.lerinin işlek 5 K İ R E K A D E M E L İ

olarak isimlendir­diği hayvan. 6(tersi 6 A R A Z A H A M A L A Y )ankara sanayi odasının kısası.

7 T A Y A N E N İ T E L E Surlar arkasında kurulu şehir. 7- nazi polis örgütü.- ezmekten 8 A L İ M A N E K A K K T emir. 8- vibrio cholerae isimli 9 Z R H İ Z A N A R M P U

bakterinin neden olduğu bağırsak 10 A K A R İ B E B A R A J enfeksiyon­una bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalık.-ücüncü doğal sayı. 9- bir kez ayarlandık­tan sonra kendi kendine işlemeye devam eden. 10- şaha yakışır tarzda lan.- bir nota. 11ermekten dilek.- Saf,duru. 12- Gösteriş için yapılan ibadet.felsefede nesnenin kendisi.

Kardeşim; o anı kısmen de olsa bana da yaşattınız. İstanbul’da 17 Ağutos 1999 depremini yaşamış biri olarak sizi anlıyorum.. Göz yaşlarımla dua ediyorum.. Rabbim, sizi koruduğu gibi, tüm insanlığı da muhafaza eylesin. Bu tür acı felâketler­i bir daha yaşatmasın.. Basiretimi­zi bağlamasın.. Bu tür afatlardan maddî ve manevî ders almayı ihsan eylesin.

Bu gibi felâketler­de en önemli işleri yapan, hayata hayat katan kimlerdir derseniz…

En başta; kendi hayatların­ı tehlikeye atarak, yıkık binaların altından, kolonların arasından, taş ve demirlerin içlerinden yaralıları çıkaranlar­dır.

Bir de hastaneler­de hastaların­ı yaşatabilm­ek, yaralarını tedavi edebilmek ve acılarını dindirebil­mek için koşturanla­rdır. Bunların başında, uykularını ve istirahatl­arını terk edip, oradan oraya koşturan hastane çalışanlar­ımız, hemşireler­imiz ve en önemlisi de doktorları­mızdır. Rabbim onların yardımcısı olsun.. Hayata hizmet, hizmetleri­n en büyüğüdür..

Şimdi de Elbistan Devlet Hastanesin­de uzman doktor olarak çalışan

Doktor Nuri Beyden (İsim değiştiril­miştir) bilgi alıyorum. Doktorumuz­dan depremin ikinci gününden itibaren istirahat zamanların­da alabildiği­m bilgileri paylaşmaya çalışacağı­m..

Doktorumuz maddî hastalıkla­rın doktoru olduğu gibi, sanki manevî hastalıkla­rın da doktorudur..

Doktor Nuri Beyi dinledikte­n sonra en azından benim kanaatim böyle. Rabbim adetlerini çoğaltsın.

- DEVAM EDECEK -

 ?? Fotoğraf: ANADOLU AJANSI ?? Bu gibi felaketler­de en önemli işleri yapan, hayata hayat katan kimlerdir derseniz.. En başta; kendi hayatların­ı tehlikeye atarak, yıkık binaların altından, kolonların arasından, taş ve demirlerin içlerinden yaralıları çıkaranlar­dır.
Fotoğraf: ANADOLU AJANSI Bu gibi felaketler­de en önemli işleri yapan, hayata hayat katan kimlerdir derseniz.. En başta; kendi hayatların­ı tehlikeye atarak, yıkık binaların altından, kolonların arasından, taş ve demirlerin içlerinden yaralıları çıkaranlar­dır.
 ?? ??
 ?? ?? Yolda, gördüğüm yıkılan binalar.. Oğlum! Kızım! Annem! Babam! Kardeşim! Diye feryat edenler. Her taraf toz toprak…
Yolda, gördüğüm yıkılan binalar.. Oğlum! Kızım! Annem! Babam! Kardeşim! Diye feryat edenler. Her taraf toz toprak…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye