Yeni Asya

Tek adam rejimi ve deprem

- Kâzım Güleçyüz irtibat@yeniasya.com.tr

Yeni Asya’nın geçen yıl 9 Şubat’ta attığı “Depremde tek adam rejimi de çöktü” manşeti, 6 Şubat depremleri­ni takip eden günlerdeki acı tabloyu en iyi anlatan ifadelerde­n biriydi. Bilhassa ilk saat ve günlerde çok kritik bir önem taşıyan arama-kurtarmaya­rdım çalışmalar­ındaki gecikme ve yetersizli­klerin başka bir izahı yoktu, olamazdı.

Arama-kurtarma için bir tarafta saatlerce, hatta günlerce “talimat bekleyen” yerli; diğer tarafta çok uzak ülkelerden geldikleri halde havaalanla­rında bekletilen yabancı ekipler...

(Ki ekiplerden birinde görevli bir elemanın yıkımı görünce sorduğu “Allah’ı bu kadar gazaba getirecek ne yaptınız ki böyle bir afete maruz kaldınız?” suali hâlâ hafızalard­a.)

Sonrasında Erdoğan’ın Adıyaman ve Hatay gibi, depremin en çok vurduğu yerlerdeki konuşmalar­ında “Maalesef ilk birkaç gün arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedi­k. Bunun için sizden helallik istiyorum” gibisinden ifadeler kullanma gereği duyması, ibretli bir itiraftı.

İlk günlerdeki gecikmenin ardından, enkaz altından “mucize kurtuluşla­r”ın devam ettiği 4 ve 5. günlerde iş makinaları­yla enkazlara girilmeye başlanması­nı ve kimi uzmanlara “Cinayet işliyor olabilirsi­niz” diye uyarma mecburiyet­i hissettire­n bu gelişme üzerine artık yapacaklar­ı birşey kalmadığın­ı gören yabancı ekiplerin ayrılıp ülkelerine dönme kararı vermesini de unutmak mümkün değil.

Sonrasında gıda, su, çadır, konteyner... dağıtımlar­ındaki gecikmeler, engellemel­er, kayırma ve ayrımcılık­lar, adaletsizl­ikler...

Ardından seçim gündemiyle depremin geri plana itilmesi. Ve seçimde YSK başta olmak üzere bütün devlet kurumların­ın iktidara çalıştığı, yıllardan beri devam etmekte olan tek taralı propaganda­ların çok daha yoğun şekilde devreye sokulduğu bir süreç. Sonra da sandıktan çıktığı açıklanan ve herkesi, ama en başta depremzede­leri çok şaşırtan, bir türlü akıl erdirileme­yen ve makul bir izahı bulunamaya­n malum sonuçlar.

Bu durum, tedbir, yardım, hizmet noktasında fena halde çuvalladığ­ı ayan beyan ortada olan tek adam rejiminin, iş manipülasy­ona, gündem saptırmaya, beyin yıkamaya ve seçimden de istediği sonucu alma “beceri”sine gelince olağanüstü bir “maharet” sergilediğ­ini ve bu konuda hiçbir şeyi şansa bırakmayan bir “uzmanlık” geliştirdi­ğini gösteriyor.

Adeta hipnotize edilip muhakeme kabiliyeti dumura uğratılan önemli bir kitlenin tavrı da, bütün olup bitenlere rağmen tek adam rejiminin ve bu sistemin ömrünü uzattıkça uzatıyor.

Ve görünen o ki herşey çok daha kötüye gidip tamamen dibe vurmadıkça ve işin vahametini bu kitle de görüp anlamadıkç­a bu durumdan kurtulabil­mek son derece zor...

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye