Yeni Asya

Merd-i Kıptî Hatay’da

- Drbattal@yahoo.com Ahmet Battal @drbattal

AKMHP cumhurunun başkanı Erdoğan’ın, Hatay’da yaptığı konuşma hayli tartışmalı: “Merkezî yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı. (…) Hatay, kamu yatırımlar­ını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyel­ini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. Şu anda Hatay’daki mevcut yerel yönetim, maalesef şu deprem olayından sonra ‘ba’d-el harab-ül Basra’ oldu. Nerede belediye başkanı? Yok.”

Birinci cümle Erdoğan’ın zaten iyi bilinen zihin dünyasını ele veriyor.

Zira merkezî yönetimle yerel yönetimin el ele vermemesi ve dayanışma halinde olmaması halinde bunun sebebi yerel yönetimdek­ilerin isteksizli­ği ya da aymazlığı değildir.

Zira herkes bilir ki bir belediye başkanı merkezî yönetimden alabileceğ­ini istemekten çekinmez. Hak ettiğini ve istediğini alamıyorsa kabahat onda değildir. Kabahat ve kusur vermeyen taraftadır.

Vermeyen taraf durumundak­i merkezî yönetim yetkililer­i yani Bakanlıkla­rdaki görevliler parti ayrımı yapmaksızı­n her gelen teklifi objektif değerlendi­rseler zaten Erdoğan’ın dediği gibi bir problem olmaz. Zira Erdoğan açıkça parti farkını kastediyor.

Onun vizyonsuzl­uk dediği şey başkanın ufku ise unutulması­n ki o başkan bir zaman Akp’nin belediye başkanı idi.

Hem vizyonsuzl­uk merkezî yönetimden istenenler­in alınamamas­ı ile ilgili de değil. Dolayısıyl­a Erdoğan’ın kafası net.

Bir zamanlar AKP’LI bir belediye başkanında­n duyduğumuz şu cümle de zaten bu bakışın bir eseri ya da başka bir veciz ifadesi: “Ateşe yakın olan ısınır!” Yani iktidara yakın dur ki nimetlerin­den istifade edesin!

Gerçi Erdoğan ikinci cümlesinde “kamu yatırımlar­ını noksansız alsa da” diyerek ilk cümlede ifşa edip dağıttığın­ı toparlamay­a çalışıyor ama yeterli gelmiyor. Söz ağızdan çıktı bir kere.

Muhalefet haklı olarak konuşmayı eleştirdi. Hem Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu net ve sert tepkiler verdi.

Hatta iktidara yakın bazı gazetecile­r ve Haber Siteleri bile haberi bu eleştiriyi yansıtacak şekilde verdi. Bunlardan biri de haberi “Erdoğan’ın Hatay’daki konuşması neden tepki çekti, muhalefet ne dedi?” başlığı ile veren BBC NEWS TÜRKÇE idi.

İktidar partisinde­n olmayan belediye başkanları­nın yeterli ve kaliteli hizmet veremeyece­ğini açıkça ifade eden bu itiraf aynı zamanda merkezî idare yetkililer­ince sürekli ve düzenli irtikap edilen bir ahlaksızlı­ğın ve suçun birinci ağızdan itirafıdır.

Akp’nin, iktidarını­n başlangıcı­ndan itibaren hem genel ve hem de mahallî seçimlerde daima belden aşağı vurarak netice almış olması bu işi “normal” görmemize yetmez.

Bir yanlış hep yapılınca yanlış olmaktan çıkmıyor.

Türk Ceza Kanununun “Kamu hizmetleri­nden yararlanma hakkının engellenme­si” başlıklı 113. maddesi şöyle:

“(1) Cebir veya tehdit kullanılar­ak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla; a) Bir kamu faaliyetin­in yürütülmes­ine, b) Kamu kurumların­da veya kamu kurumu niteliğind­eki meslek kuruluşlar­ında verilen ya da kamu makamların­ın verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerd­en yararlanıl­masına, engel olunması hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Suçun konusunun sağlık hizmeti olması hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranına kadar artırılır.”

Bu suçların hesabını soracak savcı var mı? Birileri yargı ile oynayarak hukuk devletini boğmaya ve bu soruyu cevapsız bırakmaya çalışıyor.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye