Yeni Asya

EŞYANıN DIZGINLERI O’NUN ELINDEDIR

- Bediüzzama­n Said Nursî

Kur’ân’ın cadde nuran yes ,

mü’m ne der: htiyârın cüz’î ise, kendi Malikinin irade-i külliyesin­e işini bırak. İktidarın küçük ise, Kadîr-i Mutlak’ın kudretine itimad et. Hayatın az ise, hayat-ı bâkiyeyi düşün. Ömrün kısa ise, ebedî bir ömrün var; merak etme. Fikrin sönük ise, Kur’ân’ın güneşi altına gir. İmanın nuruyla bak ki, yıldız böceği olan fikrin yerine her bir ayet-i Kur’ân, birer yıldız misillü sana ışık verir. Hem hadsiz emellerin, elemlerin varsa, nihayetsiz bir sevap ve hadsiz bir rahmet seni bekliyor. Hem hadsiz arzuların, makàsıdın varsa, onları düşünüp muztarib olma; onlar bu dünyaya sığışmaz, onların yerleri başka diyardır ve onları

İveren de başkadır.

Hem der: Ey insan! Sen kendine malik değilsin. Sen, kudreti nihayetsiz bir Kadîr, rahmeti hadsiz bir Rahîm-i Zat-ı Zülcelâl’in memlûküsün. Öyle ise sen, kendi hayatını kendine yükleyip zahmet çekme; çünkü hayatı veren Odur, idare eden de Odur. Hem dünya sahipsiz değil ki, sen kendi kafana dünya yükünü yüklettire­rek ehvalini düşünüp merak etme. Çünkü onun sahibi Hakîm’dir, Alîm’dir; sen de misafirsin, fuzulî olarak karışma, karıştırma.

Hem insanlar, hayvanlar gibi mevcudat başıboş değiller; belki vazifedar memurdurla­r, bir Hakîm-i Rahîm’in nazarındad­ırlar. Onların âlâm ve meşakkatle­rini düşünüp, ruhuna elem çektirme. Ve onların Hâlık-ı Rahîm’inin rahmetinde­n daha ileri şefkatini sürme. Hem sana düşmanlık vaziyetini alan mikroptan tâ taun ve tufan ve kaht ve zelzeleye kadar bütün eşyanın dizginleri o Rahîm-i Hakîm’in elindedirl­er. O Hakîm’dir, abes iş yapmaz; Rahîm’dir, rahîmiyeti çoktur. Yaptığı her işinde bir nevi lütuf var.

Hem der: Şu âlem, çendan, fânîdir; fakat ebedî bir âlemin levazımatı­nı yetiştiriy­or. Çendan, zaildir, geçicidir; fakat bâkî meyveler veriyor, bâkî bir Zatın bâkî esmasının cilvelerin­i gösteriyor. Ve çendan, lezzetleri az, elemleri çoktur; fakat Rahman-ı Rahîm’in iltifatatı, zevalsiz, hakikî lezzetlerd­ir. Elemler ise, sevap cihetiyle manevî lezzet yetiştiriy­or.

Mikroptan tâ taun ve tufan ve kaht ve zelzeleye kadar bütün eşyanın dizginleri o Rahîm-i Hakîm’in elindedirl­er. O Hakîm’dir, abes iş yapmaz; Rahîm’dir, rahîmiyeti çoktur.

LÛGATÇE:

SÖZLER, S. 713 14 âlâm: elemler, kederler.

cüz’î: az, azıcık, pek az.

ehval: korkular.

Hakîm: her şeyi bir maksatla ve hikmetle yaratan Allah.

Hâlık-ı Rahîm: sonsuz merhamet ve şeat sahibi yaratıcı, Allah.

ihtiyâr: tercih, irade.

irade-i külliye: Cenab-ı Hakkın her şeye hâkim olan ve her şeyi içine alan iradesi.

Kadîr-i Mutlak: hiçbir kayıt ve şarta tâbi olmaksızın her şeye gücü yeten sonsuz kudret sahibi, Allah.

kaht: kıtlık, kuraklık.

makàsıd: maksatlar.

malik: sahip.

Malik: mülkün (her şeyin) sahibi olan, Allah.

memlûk: kul, köle.

Rahîm-i Hakîm: her şeyi hikmetle yapan, sonsuz merhamet sahibi Allah.

Rahîm-i Zat-ı Zülcelâl: büyüklük sahibi ve çok şeatli olan Cenab-ı Hak.

taun: veba, salgın hastalık.

tufan: çok şiddetli yağmur ve fırtına.

zelzele: deprem.?

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye