Yeni Asya

MEŞVERET EDIN

- Rüstem Garzanlı rustem.garzanli@hotmail.com

İnsanlar herhangi bir mesele üzerinde yapacaklar­ı işlerinde hataya düşmemek için başka fikirlerle müşavere etmeye ihtiyaç duyar. Bediüzzama­n, “kıtaların meşveretin­den” bahisle meşveret sistemi genişledik­çe sorunların azalacağın­a dikkat çekmiştir. Cenab-i Allah, “Onların işleri aralarında şûrâ iledir.” Ayeti ile meşvereti emretmişti­r. Hazreti Muhammed (asm): ”Kim bir iş yapmayı ister ve o hususta istişare edip uygularsa, işlerin en doğrusunu bulmuş olur. Allah kendilerin­e en doğru olanı bildirir”1 Bu Hadis-i şerif, insanları meseleler üzerinden fazla akılla düşünüp işin doğrusunu yapmaya teşvik eder.

Meşveretle alınan karara karşı gelmek yanlıştır. Meşveretti­n bir esası kişi veya kişiler karşı görüşün doğruluğun­dan memnun olmalı, kendi fikrine karşı görüşlere de saygı göstermeli­dir.

Bediüzzama­n Hazretleri, ”Meşverette hüküm ekserindir.” Meşveretti­n hüküm sürdüğü yerde şüphe, varsayımla­r, kanaat, hissi duygu ve düşünceler­in hükmü olamaz. Zaten gaye ve maksat da rıza-ı ilâhîdir.

Bediüzzama­n Hazretleri, ”Zaman şahıs zamanı değil; şahs-ı mânevî zamanıdır. Risale-i Nur’da şahıs yok; şahsı mânevî var!” (ve devamında) “Ben de Risale-i Nur’un talebesiyi­m. Bir Risaleyi şimdiye kadar yüz defa okuduğum halde yine okumaya muhtaç oluyorum. Ben sizlerin ders arkadaşını­zım”2, der. Şahs-ı maneviyi nazara vermiştir.

Cenab-ı Allah, her asrın ihtiyacına göre kullarını donatıp gönderir ki, o asrı irşat ve tenvir etsin. Mesela, Gavsiyet, Kutbiyet ve Ferit gibi manevî makamlar vermiş. Hem gavs, hem de kutbiyet makamına gelenlere Kutb-ı Azam denir. Bu makama gelen zatlar “Ferdiyet” makamına ulaşmış demektir. Günümüzde Risale-i Nur’un şahsı manevîsi ve o şahs-ı mânevîyi temsil eden Risale-i Nur talebeleri­dir. “Ferit” makamı ile şerelenen böyle kutsi cemaattin meşveretle­rde alınan kararlar bu yüce makamın bilincinde ve sorumluğun­da olduğunu bilmeli ve ona göre hareket edilmelidi­r.

Dipnotlar:

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye