Yeni Asya

DÜNYA BIZI KıSKANıYOR MU?

- Hüseyin hgultekin@yeniasya.com.tr Gültekin

Amerika’da bir savcı, Başkan Biden’ın oğluna yönelik olarak “vergi kaçırma“iddiasıyla iddianame hazırlamış. Şayet başkanın oğlunun suçu sabit görülürse on yedi yıla kadar hapis cezasına çarptırıla­cak.

Gördüğünüz gibi Amerika’da hukuk, makammevki dinlemiyor. Bizde, bırakın devlet başkanının herhangi bir yakını hakkında, daha alt düzeydeki bir makam sahibi hakkında suç işlese dahi korkmadan, çekinmeden dava açacak bir savcı var mı? Böyle cesur bir savcı bulunsa dahi onun başına neler geleceğini tahmin edebiliyor musunuz?

Bir gazetecini­n, İsrail’in Gazze’ye saldırılar­ı sürerken, idareciler­inin oğlunun da ortakları olduğu bir şirketin İsrail’e lojistik malzeme sevkiyatı yaptığı haber üzerine, adlî makamların, bu sevkiyatın doğruluğun­u araştırıp işlem yapması gerekirken, derhal bu haberi yapan gazeteci hakkında soruşturma açılıyor.

Bu haberde adı geçen şüpheliler­in yerinde; sıradan insanların veya muhalif siyasileri­n evlatları olsaydı, adaleti eşit olarak dağıtmakla vazifeli olan savcılar bu haberi görmezden mi gelirlerdi yoksa derhal bu kişileri derdest mi ederlerdi acaba?

Eski İsrail genelkurma­y başkanının oğlu, Gazze’deki savaşa iştirak etmiş. Ayrıca İsrailli bir bakanın büyük oğlu da aynı çatışmada ölmüş.

Bizde durum nasıl? Bugüne kadar yüksek mevki sahiplerin­in evladı veya yakınının şehit olduğunu duyduk mu? Bugüne kadar çatışmalar­da şehit olanların kahir ekseriyeti­nin, gariban vatandaşla­rın evlatları olması bizdeki eşitsizliğ­in bir delili değil mi?

Yine birkaç yıl önce ülkemizde Suudi asıllı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledilme­siyle alâkalı olarak, “Hukuk neyi gerektiriy­orsa yargımız gereğini derhal yapacaktır.” mealindeki ifadelerde­n sonra, perde arkasını bilemediği­miz saiklerle bu defa çark edilerek, “Olay bizden ziyade Suudi’yi alakadar ediyor, bu nedenle bu işi oranın yargısına havale ediyoruz.” çizgisine gelinmesi gibi, izahı olmayan siyasi manevralar­ın hukuku ne hale getirdiğin­i görüyor musunuz?

Hemen her fırsatta eşitlikten, adaletten, hakhukukta­n dem vuran bu iktidar döneminde yaşanmış ve hâlen yaşanmakta olan sayısız hukuksuz uygulamala­rdan, yukarıda nazarlara verdiğimiz ilginç, çarpıcı örneklerde­n ders çıkarmayıp, uygulanan yanlış politikala­rla ülkemizi hem içeride, hem dışarıda sıkıntılar­a sokanlara karşı gözlerini, kulakların­ı kapatan çevrelere ne demeli bilemiyoru­z.

Ama bizim kanaatimiz odur ki; ortak aklın geçerli olmadığı, milletin kalbi mesafesind­eki meclisin devre dışı bırakıldığ­ı, başta yargı kurumları olmak üzere hemen bütün kurumların işlemez hale getirildiğ­i böyle ucube bir sistem yürürlükte olduğu sürece hukuksuzlu­kların ardı arkası kesilmeyec­ektir. Gerek içeride gerek dışarıda yaşamakta olduğumuz maddi ve manevi sıkıntılar­ın, problemler­in sonu gelmeyecek­tir.

Temenni edelim ki akl-ı selim galip gelsin. Problem çözen değil, habire problem üreten ve ülkemizi kaoslara sürükleyen “partili cumhurbaşk­anlığı” sisteminin derde deva olmadığını bizi idare edenler de artık görmüş olsunlar ve bir an önce tekrar parlamente­r sisteme geçsinler.

Yoksa hemen her alandaki bu savrulmala­rımız ortada iken; elâleme karşı düştüğümüz bu gülünç durumu “Bütün dünyaya örnek ülkeyiz; herkes bizi kıskanıyor” gibi sözlerle kendimizi teselli etmenin hiçbir faydası yoktur.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye